19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1272 Karar No: 2019/4719 Karar Tarihi: 21.02.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/1272 Esas 2019/4719 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2017/1272 E. , 2019/4719 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılan ... Limited adına tescilli 176460 numaralı şekil markasının emtia listesinin incelenmesinde; sanığın iş yerinde satışa arz edilmiş halde ele geçirilen suça konu saç bantlarının bulunmadığı ve 04.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda da Burberry Limited adına tescilli 176460 numaralı şekil markasının emtia grupları içinde 26 numaralı sınıfın bulunmadığının belirtilmiş olması karşısında; tescil edilen bir markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetler için Türkiye sınırları içerisinde koruma sağlayacağı hususu da gözetilerek; suç tarihi itibariyle, katılan ... Limited’in suça konu saç bantlarını da kapsar şekilde Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli bir markasının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nun 43/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılması gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1) Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde ve 01.10.2014 tarihli celsede sanık uzlaşmayı kabul etmediğini beyan etmişse de, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2) Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Sanık hakkında hükmedilen gün adli para cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.