Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/2233
Karar No: 2014/2092

Kasten öldürme - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - yağma - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/2233 Esas 2014/2092 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2013/2233 E.  ,  2014/2092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, yağma
    HÜKÜM : (TCK.nun 81, 29, 62, 53), (6136 sayılı Kanunun 15/1, TCK.nun 62, 52/2, 54) maddeleri uyarınca; (15 yıl hapis cezası)
    (5 ay hapis ve 400.00 TL adli para cezası,), (Gasptan beraat)

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-Katılan ... ve ..., 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan davaya katılma ve bu suçtan kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suça yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    2-Oluşa, dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre;sanık ... hakkında mahkemenin tahrik uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi çoğunluk görüşüyle benimsenmemiştir.
    3-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    4-Sanık ..., kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından mahkumiyetine, nitelikli yağma suçundan beraatine dair hükümlerin incelenmesinde,
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın, kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile değerlendirilmiş, sanık hakkında nitelikli yağma suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin tahrikin derecesine vesaireye, Cumhuriyet Savcısının yağma suçu yönünden sübuta, kasten öldürme suçu yönünden haksız tahrik ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, katılan ... ve ... vekilinin yağma suçu yönünden sübuta, kasten öldürme suçu yönünden haksız tahrik ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, katılan ... yağma suçu yönünden sübuta, kasten öldürme suçu yönünden haksız tahrik ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re"sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (ONANMASINA),... ve... sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği gerekçesi ile bozma yönündeki karşı oyu ve oyçokluğu ile 02/04/2014 gününde karar verildi.

    KARŞI OY:

    Ceza Muhakemesi Hukukunda ikrar takdiri delil olup hayatın olağan akışına uygun ve maddi delillere ters düşmeyen kısımlarına itibar edilebilir. Yerel mahkemece görgü tanığı bulunmayan kasten öldürme eyleminde sanığın ikrarı hükme esas alınmıştır.
    Dosya kapsamına göre, 18/01/2011 tarihinde ... Bergama Karayolunun ... Köyü Mevkiinde ... Pamuk Deposuna 200 metre uzaklıkta, yolun 5-5,5 metre yan tarafında bir erkek cesedinin bulunduğunun Jandarmaya ihbar edilmesi üzerine soruşturmaya başlanıldığı, maktulün kimliğinin tespitinden sonra yapılan ön araştırma neticesinde, ölümün ... Pamuk Deposunda gerçekleştirildiğinin kan izlerinden anlaşıldığı, bu şekilde aynı işyerinde işçi olarak çalışan ..."in şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulduğu,Kollukta yasaya uygun şekilde alınan ilk ifadesinde, "4 aydan beri bu işyerinde çalıştığını, aynı işyerinde maktulün de bekçi olarak görevli olduğunu, işe geç gelmesi sebebi ile arasıra ağız münakaşası yaptıklarını, kendisine zaman zaman küfür ettiğini, durumu iki kez işyeri sahibine intikal ettirdiğini, sen ona uyma şeklinde telkinde bulunduğunu, hadise günü olan 17/01/2011 tarihinde saat: 08.30"da depoya gittiğini, o gün yapılacak işi olmadığını, maktul ile oturup çay içtiklerini, maktulün depoyu süpürelim dediğini, kendisinin çay içtikten sonra geleceğini söylediğini, maktul süpürmek için gittikten bir süre sonra kendisinin de yanına vardığını, maktul ananı-avradını sinkaf edeyim, niye geç kaldın şeklinde küfrettiğini, ben de neden öyle söylüyorsun, çayımı içtim hemen geldim dediğini, ancak orospu çocuğu söylesen ne olur şeklinde karşılık verip, beton direği yanındaki keseri alıp üzerine yürüyünce, elindeki dirgenle sırtına vurmak isterken kafasına vurduğunu, keserin yere düştüğünü, dirgeni elinden atarak yerde boğuşmaya başladıklarını, boğuşmanın 20 dakika kadar sürdüğünü, pamuk balyalarını kesmek için ceketinin sağ cebinde bulundurduğu küçük bir bıçak olduğunu, onu çıkararak maktule bir kez salladığını, daha sonrasını hatırlamadığını, bir süre orada beklediğini, ... ağbi diye seslendiğini, hiç kıpırdamadığını görünce bir saat sonra cesedi saklamak istediğini, fabrikadaki kepçeye koyup bahçenin dışına attığını, kanlanan kepçeyi yıkadığını, yerde fazla kan olmadığı için yıkama ihtiyacı hissetmediğini, pamukları karıştırmaya devam ettiğini, saat; 13.30 sularında aynı yerde işçi olan ... geldiğini, maktulü sorduğunda, oduna gittiğini söylediğini, onunla 18.00"e kadar oturduklarını, ... ayrılmasından sonra fabrikada kimse olmadığı için 22.30-23.00 sıralarına kadar bekleyip eve gittiğini, daha sonra çay içmek için kahveye gidip tekrar eve döndüğünü, yemek yediklerini, üzerindeki gömlek ve pantalonunu değiştirdiğini, gömleğinin yırtık olması sebebi ile eşine yıkama yırt at dediğini, 00.30 sıralarında pamuk deposuna geldiğini, bir saat depoda oturduktan sonra cesedin yanına gittiğini, ayaklarından iple bağlayıp yolun kıyısına kadar çekerek götürdüğünü, maktulü kendisine küfretmesi sebebiyle öldürdüğünü, üzerindeki para ve eşyalarını yağmalamadığını savunmuştur.
    İşyerinde çalışan ve tanık olarak ifadelerine başvurulan bir kısım işçiler ile işyeri sahibi, her iki taraf arasında husumet olmadığını, maktulde herhangi bir saldırganlık belirtisi görmediklerini beyan etmişlerdir.
    Kriminal rapora göre, sanığın suçta kullandığını ikrar ettiği bıçak çakı olmayıp, sustalı tabir edilen 6136 sayılı Yasa kapsamında sayılan bıçaklardandır.
    Maktulün kafa kemiklerinde künt cisim darbesine bağlı kırıklar, dördü öldürücü olmak üzere, vücudun muhtelif yerlerinde 17 adet bıçak darbesi tespit edilmiştir.
    Sanık hakkında 1.682 TL nafaka borcu nedeniyle icra takibi vardır, ayrıca hadiseden 4 gün sonra tutuklu olduğu sırada tanık ... tarafından ... Bankasına ödenen kredi kartından doğan 1.538 TL borcu bulunmaktadır.
    Maktulün üzerinde pamuk deposuna ait 2.000 TL ve kendisine ait bir miktar paranın bulunduğunun beyan edilmesine rağmen üst aramasında deri cüzdanı, banka kredi kartı, cep telefonu elde edilememiştir.
    Sanık hakkında yapılan adli muayenede darp, cebir izine rastlanmamıştır.
    Yukarıda ifade edildiği gibi ikrar ancak maddi delillerle doğrulandığı müddetçe delil olarak kabul edilecektir.
    İşyerinde diğer işçiler üzerinde kontrol ve gözetim yönünden sorumluluğu bulunmayan maktulün işe geç gelmesi nedeniyle, zaman zaman tartışmaları ve sanığa hakaret etmesi, hadise günü sanığın ikrar ettiği şekilde yapılacak herhangi bir iş olmamasına rağmen geç gelmesi sebebiyle, sanığa hakaret edip keserle saldırması, hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi öldürme şekli ile ilgili sanığın ikrarı da maddi delillerle doğrulanmamaktadır.Maktulü çok sayıda bıçak darbesi ile öldürdükten sonra, hiçbir şey olmamış gibi işyerine gelen arkadaşı ile sohbet edip daha sonra eve giderek çay kahve içmesi, yemek yemek şeklinde gündelik olağan yaşantısına devam etmesi makul kabul edilebilecek davranış şekli olmadığı gibi, maktulle sanık arasında önceye dayalı ciddi husumet bulunmamasına rağmen intikam alır tarzda çok sayıda bıçak darbesi ile öldürme eyleminin gerçekleştirilmesi, telaşa kapılmadan cesedin ne şekilde saklanacağının planlanması, önce fabrikanın dışına atıldıktan sonra trafik kazası süsü vermek için, daha sonra da yolun kenarına sürüklenerek bırakılması gibi davranışlar dikkate alındığında, eylemin ani kararla gerçekleştirilmediği önceden düşünülerek, soğukkanlı biçimde gerçekleştiğini göstermektedir.
    Yerel mahkeme yağmanın sabit olmadığını kabul etmiştir, bu suçtan delillerle doğrudan yüzleşen mahkemenin kanaatine itibar etmek gerekir ise de, eylemin tahrik altında gerçekleştiğine dair sanığın samimi olmayan, maddi delillerle doğrulanmayan, hayatın olağan akışına ters savunmaya itibar etmek mümkün görülmediğinden, yerel mahkemenin kararının bu yönden bozulması gerekirken onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi