4. Ceza Dairesi Esas No: 2012/37619 Karar No: 2014/3061 Karar Tarihi: 03.02.2014
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2012/37619 Esas 2014/3061 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2012/37619 E. , 2014/3061 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2010/298545 MAHKEMESİ : Saruhanlı Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 07/04/2010 NUMARASI : 2009/364 (E) ve 2010/80 (K) SUÇ : Tehdit
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Somut olayda; mahkemece yukarıda yapılan bu açıklamalara aykırı olarak sanığın katılana söylediği kabul olunan “eve dönmezse kendisi ile gitmezse katılanı kaçıracağı rahat bırakmayacağı başka yerlerde çalıştırmayacağı” biçimindeki sözlerin TCK"nın 106/1.maddesinin 1.cümlesi kapsamında objektif olarak korkutucu nitelikte olduğu ve saikin de önemi olmadığı gözetilmeden, “taraflar arasında görülmekte olan boşanma davası sanığın evlilik birliğini devam ettirmek amacı ile Neşe ile konuştuğu ve bu saikle hareket ettiği, söz konusu sözlerin bu sebeplerle TCK, da düzenlenen basit tehdit kapsamında değerlendirilemeyeceği” şeklindeki yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY:
Sanığın boşanmak istemediği eşini, kaçıracağı biçimdeki tehdidinin, mağdurenin vücuduna, hayatına veya cinsel dokunulmazlığına yönelik değil, hürriyetine karşı işleneceği ifade edilen bir tehdit niteliği taşıdığı ve eylemin TCK"nın 106/1- son cümlesindeki "sair kötülük edeceğinden bahisle" tehdit suçunu oluşturacağı kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun eylemin 106/1-1 cümlesindeki suçu oluşturacağı yönündeki bozma düşüncesine katılmıyorum.