10. Hukuk Dairesi 2015/4767 E. , 2017/4420 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik ve prim borcunun iptali ile Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 85’inci maddesi “Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır.” düzenlemesini içermektedir. Aynı maddenin 6’ncı fıkrasında ise;“Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu ve bu bu komisyonun çalışma usûl ve esasları, Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde uygulanacak yöntemin, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği açıklanmıştır
12.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5510 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkartılmış yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de benzer hükümler öngörülmüş olup, 111.vd maddelerinde de parelel hükümler bulunmakta olup, asgari işçilik işlemlerinden sonra itiraz prosedürü açıklanmış ve 5510 sayılı Yasanın konu ile
ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde de ; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
Eldeki davada, müteahhit olan davacının ... Kampüsü Tıp Fakültesi Onarım inşaatına dair yapılan ihaleli iş nedeniyle 15.11.2011-30.12.2011 tarihleri arasında işin tamamlanmasından sonra ilişiksizlik istemi üzerine davalı Kurumun ilgili ünitesince belgelere dayalı olmaksızın yalnızca hakediş incelemesi ve asgari işçilik oranında %25 eksiltme ile fark işçilik ve prim tahakkuku yapılmasını takiben davacının faturalarının olduğu iddiası ile yaptığı itiraz üzerine davalı kurumca yaptırılan müfettiş incelemesi sonrasında sonucun değişmemesi nedeniyle 5510 Sayılı Yasanın 85’inci maddesindeki yasal prosedür işletildikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Davalı Kurumca yapılan incelemede davacının sunduğu, Mustafa Okumuş adlı işverenin düzenlediği fatura içerikleri ile bu kişinin işyerinde bir kadın sigortalının çalıştırılması ve mobilya satışı işyeri olması nedenleri ile fakülte içine temin edilen mobilyaların dışarıdan hazır halde satın alındığı ve montajının yapıldığı gerekçesi ile incelemede dikkate alınmamış ise de, mahkemece aldırılan ve genel olarak inceleme yöntemi yerinde olan bilirkişi raporunda bu malzemelerin aslen fakülte içerisindeki mobilyalara ilişkin olması nedeniyle önce demontaj ve sonra da taşıma ve montajının yapıldığı kabul edilerek yapılan hesap nedeniyle kısmen kabule karar verilmiş ise de, bu faturalara konu olan malzemelerin hazır halde dışarıdan satın alınıp alınmadığı hususunda yeterince araştırmanın yapılmadığı anlaşılmakta olup, bu hususta davacının defter ve kayıtlarından inceleme ile hem ihale makamı yetkililerinden hem de fatura tanzim eden kişilerin de beyanları alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gereği ile, yapılan hesaplamanın denetlenebilir olması gereği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında aldırılacak uygun nitelikteki bilirkişilerden uygun şekilde ve gerekçeleri ile denetime elverişli bir rapor aldırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, aldırılacak bilirkişi raporunda, davacının Kurumca belirlenen orana itirazının olmadığı ve aslen belirlenen ihaleli işlere, Kurumca uygulanan oranların uygun olduğu da dikkate alınarak, aynı oranlar üzerinden Kuruma ne miktarda asgari işçilik bildirimi yapılması gerektiği ve şayet farklı tutarlar belirlenirse, Kurumca belirlenen tutardan hangi yönleri ile ayrıldığı ve aradaki farkın kaynağının gösterilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.