17. Hukuk Dairesi 2015/5010 E. , 2017/4895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 06/02/2006 günü müvekkillerinden ..."nın eşi..."in babası, ..."in oğlu, diğer müvekkillerinin kardeşleri olan maktül ... ... aracının lastiğini değiştirdiği sırada davalı ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı minibüsün ..."e çarptığını, olay sonucu ..."in hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak müvekkili ... (kendisine asaleten küçük çocukları..., ...., ..., ve ..."ya veleyaten) için toplam 20.000 TL maddi tazminat, 30.000 TL manevi tazminat, müvekkili ... (babası) için 6.000 TL manevi, kardeşleri için 5.000"er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000 TL maddi, 66.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/02/2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini talebini eş, çocuklar ve baba olan müvekkilleri için toplam 59.518 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalı ... aleyhine açmış oldukları maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacılar ... (kendi adına asaleten, çocukları..., ..., .... ve ... adına velayeten) talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulü ile; ... için 42.946,23 TL, ... için 3.189,48 TL, .... için 4.033,34 TL, ... için 6.238,64 TL desekten yoksun kalma tazminatının, davalılar ... ve ... Taşımacılık Ltd. Şti. bakımından kaza tarihi olan 06/02/2006 tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş bakımından dava tarihi olan 10/04/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ... ..."nın (kendi adına asaleten çocukları... ..., ... ..., .... ... ve ... ... adına velayeten) talep ettiği manevi tazminat talebinin kabulü ile; takdiren her davacı için ayrı ayrı 6.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Taşımacılık Ltd. Şti"nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı ..."nın manevi tazminat talebinin davacının 18/12/2006 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle reddine, davacılar ... ve ..."nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; ayrı ayrı 500,00"er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Taşımacılık Ltd. Şti"nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, davacılar ... ..., ... ... ve ..."nın açmış oldukları manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; karar, davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
..."ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda, gerek kısa kararda gerekse kararın gerekçe kısmında ve hüküm fıkrasının 3. bendinde; davacılardan... ... yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabul edildiği belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasında destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak her bir davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulurken davacı... hakkında hiç hüküm kurulmamış ve bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasında ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmış olduğu gibi hüküm fıkrası da kendi içinde çelişkili olmuştur.
Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Taşımacılık Ltd. Şti."ye geri verilmesine 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.