18. Hukuk Dairesi 2014/3424 E. , 2014/5328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/450-2013/219
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu yapılar ve seraların nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra değerlendirme tarihi olan 2011 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre ve bu listede plastik örtülü seraların 1. sınıf A grubu, cam örtülü seraların ise 1. sınıf B grubu, dört kata kadar -dört kat dahil- asansörsüz ve kalorifersiz konutların 3. sınıf A grubu yapılara dahil edildiği dikkate alınarak; ayrıca yıpranma payı düşülmek ve seraların enkazının mal sahibine bırakılıp bırakılmadığı da araştırılmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, davalılardan K.. Ö.., L.. Ö.., A.. Ö.., B.. Ö.. ve S.. Ö.."e ait konutların 2. sınıf B grubu yapı olarak değerlendirilmesi, yapılar için asgari levazım bedeline, seralar içinse gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilen maliyet cetvellerine göre belirlenen bedele hükmedilmesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
3-Kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenemez. Başka bir ifade ile taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise, enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz belirlenen bedelden düşülemez. Buna göre davalıların sera ve ağaç enkazını kabul etmedikleri araştırılarak gerekirse mahkemece bilirkişi kurulundan bu hususta yeniden ek rapor alınması gerekirken, yapı, sera ve ağaçların değerinden enkaz bedelini düşen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
4-Anayasa Mahkemesi 1. bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.