18. Hukuk Dairesi 2014/2609 E. , 2014/5323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/457-2013/301
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların sayı, yaş ve cinsleri dikkate alındığında taşınmaza kapama meyve bahçesi niteliği vermeyeceğinden taşınmazın tarım arazisi olarak değerlendirilip üzerindeki ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2012 yılı rayiç değerlerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip maktu ağaç bedellerinin hesaplanarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, bu hususlara uymayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
2-Sebze birçok çeşidi kapsadığı cihetle, ekilmesi mutad olan sebzelerin ne oldukları öncelikle saptanıp, buna göre karışık sebzeyi oluşturan ürünlerden her birinin değerlendirme yılı itibariyle dekar başına asgari ve azami verimi, üretim gideri ile kg başına toptan satış fiyatlarını gösteren veri cetvelinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek, bilirkişi kurulu raporunun bu verilere uygunluğu denetlenip, uygun değilse verilere uygun ek rapor alınmak suretiyle taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekirken; soyut nitelikteki “karışık sebze” getirisi üzerinden hesaplama yapan ve bu nedenle denetime elverişli olmayan rapora itibar edilerek hüküm kurulması,
3-Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı idare adına tescili istendiğine göre, mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, talebi aşacak şekilde dava konusu taşınmazın TMK"nun 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/c maddesi gereğince tapudan terkinine karar verilmesi,
4-İdarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile bilirkişi raporunda tespit edilip hükme esas alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece fazla yatan bedelin davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
5-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.