Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/12985 Esas 2014/2104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/12985
Karar No: 2014/2104

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/12985 Esas 2014/2104 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan suçlu bulundukları ve hapis cezasına çarptırıldıkları belirtilmiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların haklarının kullanmaktan yoksun bırakıldığı ve TCK'nın 39. maddesi uyarınca yapılmaması gereken bir indirim yapılmadığı gerekçesiyle hükümler bozulmuştur. Kararda, TCK'nın 37. ve 39. maddeleriyle ilgili açıklamalar da yer almaktadır.
TCK'nın 37. maddesi, suçu gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağını ifade etmektedir. TCK'nın 39. maddesi ise, suça yardım eden kişilerin cezasından indirim yapılmasını öngörmektedir. Ancak, bu indirimi almak için belli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
10. Ceza Dairesi         2013/12985 E.  ,  2014/2104 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ADANA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi-Numarası : 24.07.2013 – 2012/486 esas ve 2013/332 karar
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Suç Tarihi 05.12.2012

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıkların müdafileri ile sanıklar İbrahim Halil ve Ahmet’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına“ ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklulukta geçen süreye göre, sanık İbrahim Halil hakkındaki salıverilme isteğinin reddine, sanık İbrahim Halil hakkında oybirliğiyle, diğer sanıklar yönünden Başkan Vekili Ali Kınacı"nın karşı oyu ve oyçokluğuyla, 28.03.2014 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY GEREKÇESİ
    (sanıklar A. ve S. hakkında)

    5237 sayılı TCK"nın birinci kitabının ikinci kısmının dördüncü bölümünde "suça iştirak" düzenlenmiş; "fail, azmettirme ve yardım etme" olmak üzere üç iştirak biçimi kabul edilmiştir.
    TCK"nın 37. maddesinin 1. fıkrasında "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur" denilerek "fail" tanımlanmıştır.
    Aynı Kanunun 39. maddesinde ise, suçun işlenmesine yardım edenin cezasından indirim yapılması öngörülmüş ve "suçun işlenmesine yardım etme" kapsamındaki hareketler "suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde sayılmıştır.
    Somut olayda sanıklar A. ve S."in, TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında seçimlik olarak sayılan hareketlerden herhangi birini gerçekleştirdiklerine; bu bağlamda suç konusu uyuşturucu maddenin temini, yüklenmesi, paketlenmesi, taşınması gibi bir fiile katıldıklarına ya da uyuşturucu maddeye ortak olduklarına ilişkin hiçbir delil bulunmamaktadır. Sabit olan fiilleri, diğer sanık İbrahim Halil tarafından suç konusu esrarın nakledilmesi sırasında, başka bir araçla önden giderek yol kontrolü yapmaktan ibarettir.
    Böylece, uyuşturucu madde nakletme suçunun işlenmesine yardım eden sanıkların cezasından TCK"nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılmamış olması yasaya aykırıdır.
    Sanıklar Ahmet ve Salih hakkındaki hükümlerin, açıkladığım nedenle ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasındaki yanlışlıktan dolayı bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluğun düzelterek onama görüşüne katılmıyorum. 28.03.2014


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.