Davacı, 8.4.1991-22.5.2006 tarihleri arasında SSK"ya tabi sigortalılık süresi ile çakışmayan tüm sürelerde 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava davacının 2926 sayılı Yasa"ya göre ilk tescil tarihi olan 01.01.1986 ile dava tarihi olan 23.05.2006 tarihleri arasında, 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları dışında, 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; 737 günlük zorunlu SSK’lı çalışmanın bitmesinden sonra davacının kuruma başvurusunun yada prim ödemesinin olmadığı, 1997 yılındaki prim ödemlerinin başka bir sigortalıya ait olduğundan iade edildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmişse de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.
Gerçekten tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa"nın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, talepte bulunulması, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden prim kesintisi yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda davacı, muhtar beyanı esas alınarak 01.01.1986 tarihinden geçerli olmak üzere resen tescil edilmiştir. Davacının ilk tescil tarihi olan 01.01.1986 ile 08.04.1991 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 09.04.1991 ile 31.12.1993 tarihleri arasında 737 gün 506 sayılı Yasa kapsamında uzun süreli zorunlu sigortalı çalışmasının bulunduğu, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının, uzun süreli SSK’lı çalışmasının sona ermesini takiben 2926 sayılı Yasa"ya göre sigortalılığının yeniden başlatılıp başlatılamayacağı, 2926 sayılı Yasa"ya göre sigortalılığın varlığının kabulü halinde ise hangi tarihten başlatılması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 07.06.1997 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak prim ödediği, doğrudan gelir desteğinden yararlandığı, 07.08.1998 yılından beri U. Ziraat Odası üyesi olduğu, 1998 ve 2003 yıllarında zirai kredi kullandığı, geçimini çiftçilikle sağladığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle tanıkların yeminli anlatımlarından anlaşılmaktadır. Her ne kadar yerel mahkemece 1997 yılına ait prim ödemesinin başka bir sigortalıya ait olduğundan bahisle iade edildiği kabul edilmiş ise davacı H. oğlu 1947 doğumlu M.T.’ın kendisi tarafından 27.06.1997 tarihinde yatırılan primin, isim benzerliği nedeniyle aynı köyden O. oğlu 1958 doğumlu M.T. hesabına kayıt edildiğinden bahisle 03.05.2006 tarihinde O.oğlu M.T.ile birlikte müşterek imzalı dilekçe ile kuruma başvurduğu ve anılan dilekçe altına O. oğlu M.T.’ın kuruma hiç para yatırmadığını beyan ederek bu beyanını imzasıyla doğruladığı, anılan dilekçenin incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim davalı kurumunda yaptığı inceleme sonunda (23.06.2006 tarihli hesap özetine göre) 27.06.1997 tarihinde yatırılan primin davacıya ait olduğunun kabul ettiği ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle uzun süreli SSK sigortalılığının sona ermesini takiben 27.06.1997 tarihinde davacının 2926 sayılı Yasa gereği prim yatırmak suretiyle yeniden kayıt ve tescil konusundaki iradesini ortaya koyduğunun kabulü ile 01.07.1997 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.