13. Ceza Dairesi 2015/17382 E. , 2016/1833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka kartlarının kötüye kullanılması, suç uydurma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... ... hakkında suç uydurma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyizi olanaklı bulunmayıp, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olması ve itiraz mercii tarafından itirazın değerlendirildiğinin anlaşılması karşısında; dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanıklar ... ... ve ... ... ... hakkında tüm müştekilere karşı eylemleri ile sanık ... ... hakkında müştekiler ... ... ve ... ..."e yönelik eylemleri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ..., ... ... ve ... ... müdafiilerinin, temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından
ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanık ... ... hakkında tüm müştekilere karşı eylemleri ile sanık ... ... hakkında mağdurlar ... ... ve ... ... Ltd. Şti"ye yönelik eylemleri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
1-Aşamalarda değişmeyen savunmalarında suçlamayı kabul etmeyen sanık Abdulkadir"in savunmasının aksine hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık ... ... ... atfı cürüm niteliğindeki beyanı dışında delil bulunmaması karşısında; yine, oluş ve dosya içeriğine, dosyada mevcut cevabi banka yazılarına göre; mağdurlar ... ..."a ait hesaba girilerek 1.430 TL paranın, ... ... A.Ş. hesabına girilerek de 4.000 TL paranın hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık ... ... hesabına havale edildiği, sanık ... ... adına herhangi bir havale işleminin bulunmadığı, sanık ... ..."un da aşamalarda suçlamayı kabul etmediğinin anlaşılması karşısında, sanıklar ... ... ve ... ..."ın, yüklenen suçu işlediklerini gösterir, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi uyarınca delil yetersizliği nedeniyle anılan suçtan beraatleri yerine yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 09.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.