
Esas No: 2016/15278
Karar No: 2019/4688
Karar Tarihi: 21.02.2019
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/15278 Esas 2019/4688 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dava konusu yapının bulunduğu yerde mahkemece yapılan keşif sonrasında orman mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen 01.08.2014 tarihli raporda dava konusu yerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırlarında orman sayılan yerlerden olduğu ancak 22.09.2014 tarihli fen bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ve bu rapora istinaden 04.12.2014 tarihli duruşmada mahkeme huzurunda fen bilirkişinin hazır edilerek alınan beyanında"...ancak 248 ada 1 parsel adı altında Mera olarak tespiti yapılan parselin zemin itibariyle kadastro paftasına uygun olmadığı yerde daha kuzeybatıda olduğunu, ölçüm yapan kişilerin hatasından dolayı paftada kayma olduğunu, bu nedenle dava konusu yerin orman parseli içerisinde görüldüğünü, aslında dava konusu yerin hazineye ait mera alanında olduğunu" ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için, hava fotoğrafları, memleket haritası, amenajman planı ve varsa kadastro tutanaklarının getirtilerek, orman ve harita tekniğinden anlayan harita mühendisi, ziraat mühendisi ve orman mühendisi bilirkişinin bulunduğu 3 kişilik heyet ile yeniden keşif yapılarak, suça konu yerin orman tahdit çalışmaları tarihi itibariyle orman, mera vb. vasıfları kesin olarak tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı ve yerinde olmayan gerekçeyle karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.