22. Hukuk Dairesi 2017/19877 E. , 2018/28130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işverence haksız yere işten çıkartıldığını beyanla kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, beyan dilekçesinde müvekkili adına çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirket adına çıkarılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi ve savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz.
Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Dosya içeriğine göre, Mahkemece davalı şirkete dava dilekçesi tebliğe çıkarılmış olup “muhatap adresi kapalı olduğundan Teb.K.21. Madde gereğince Fatih muhtarı İbrahim Taşyurdu imzasına 31.01.2014 tarihinde” tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde, tüzel kişi adına tebligat almaya yetkili kişinin mutat iş saatinde, işyerinde bulunmaması veya evrakı bizzat alamayacak halde olması durumunda, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş sürekli çalışan memur ya da müstahdemlerinden birine tebliğ yapılabileceği; ancak bu kişilerinde bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilerek o yerdeki diğer bir memur yada müstahdeme tebligat yapılabileceği vurgulanmıştır.
Somut olayda, yukarıda açıklanan hususlar gereği dava dilekçesine ilişkin tebligatın 7201 sayılı Kanun"un 12 ve 13. maddesine aykırı yapıldığı anlaşılmakla tebligat usulsüzdür. Dolayısıyla davalı tarafça sonradan verilen cevap dilekçesi ve bildirilen delillerin süresinde verildiği kabul edilmeli, delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar oluşturulmalıdır. Yazılı şekilde savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.