Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


Dava, kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu somut olayda; davacıya 01.09.2010 tarihinden itibaren 5510/25-27 maddeleri uyarınca bağlanan malullük aylığının, 17.10.2014 tarihli kontrol muayenesinde çalışma gücünün %60’ını kaybetmediğinin tespit edilmesi üzerine bu tarih itibariyle kesildiği, yargılama safhasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 21.03.2016 tarihli raporunda, 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında çalışma gücünün %60" ını kaybetmediğinin bildirilmesi üzerine davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ise 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla, her ne kadar en son 3. Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmiş ise de, söz konusu raporda Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alınmadığından, mahkemece, aylığın kesildiği tarih dikkate alınmak suretiyle, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde davacının malüliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan varsa maluliyet başlangıcı da belirtilmek üzere rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.