19. Ceza Dairesi 2017/3404 E. , 2019/4674 K.
"İçtihat Metni"
4857 sayılı İş Kanunu"na aykırılık eyleminden dolayı kabahatli İstanbul Vatan Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi hakkında, anılan Kanun’un 92/2. ve 108. maddeleri uyarınca 10.873,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına dair ... İstanbul Bölge Müdürlüğünün 10/02/2012 tarihli ve 858/7562 sayılı idarî yaptırım kararına karşı yapılan başvurunun reddine ilişkin İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 24/06/2015 tarihli ve 2014/54 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin bila tarihli ve 2015/1855 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 27/04/2017 gün ve 1371 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2017 gün ve KYB-2017-28801 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, ... İstanbul Bölge Müdürlüğü tarafından muteriz şirkete ait işyerinde çalışırken sözleşmesi sona eren ... isimli işçinin başvurusu nedeniyle, 30/01/2012 tarihinde saat 10:30’da istenilen belge ve kayıtlarla birlikte bizzat ya da yasal vekil marifetiyle bildirilen adreste hazır olunması yönünde müzekkere yazıldığı, belirlenen gün ve saatte davete icap edilmediğinden bahisle itiraza konu idari para cezasının verildiği, muteriz vekilinin 06/03/2012 tarihli itiraz dilekçesi ile idari para cezasına itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında idarenin belirlediği gün ve saatte şirketin sorumlularının istenilen evraklar ile birlikte bildirilen adreste hazır bulunduğu, görüştükleri memurların inceleme görevlisi olarak ismi bildirilen Erol Fazla’nın bina dışında bulunduğunu, bu nedenle beklemeleri gerektiğini ifade ettiği, saat 11:45’e kadar beklediklerini iddia ederek ve bu hususta tanıklar...ve...’in dinlenilmesini talep ettiği, bu kapsamda İstanbul 37. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/50 değişik iş sayılı dosyası üzerinden sürdürülen yargılamada muteriz şirketin tanık dinletme talebinin kabul edildiği, tanıklar hakkında zorla getirme müzekkeresi düzenlenerek duruşmanın 03/09/2014 tarihine talik edildiği, buna karşın 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Sulh Ceza Mahkemelerinin kapatıldığı ve dosyanın mezkur Kanun ile kurulan İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğine devredildiği, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğince dosya üzerinden 24/06/2015 tarihinde muteriz şirketin soyut itirazından başka delil bulunmadığından bahisle itirazın reddine karar verildiği nazara alındığında, muteriz şirketin bildirdiği tanıklar dinlendikten ve iddiaları araştırıldıktan sonra işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verildiği nazara alınarak, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 24/06/2015 tarihli ve 2014/54 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla;
Dosya kapsamında yapılan incelemede;
5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Soruşturma zamanaşımı" kenar başlıklı 20. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan "(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemez. (2) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c)Ellibin Türk Lirasında az idari para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır." şeklindeki düzenleme karşısında, Dairemizin 09/10/2017 tarihli ve 2016/5873 Esas, 2017/7831 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere zamanaşımı süresi kabahat tarihinde başlayıp idari para cezasına yönelik başvuru sonuçlanıncaya kadar cereyan edeceği cihetle somut olayda, idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihin davete icabet edilmediği belirtilen 30.01.2012 tarihi olduğu ve Sulh Ceza Hakimliğinin itiraz üzerine verdiği karar tarihi itibarı ile zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği farklı gerekçe ile yerinde görüldüğünden, İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin bila tarihli ve 2015/1855 değişik iş sayılı kararının CMK"nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle kabahatli hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına, 21/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.