14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12306 Karar No: 2015/2981 Karar Tarihi: 18.03.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/12306 Esas 2015/2981 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/12306 E. , 2015/2981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılardan ..., taşınmazdaki davaya konu payı satışla değil trampa yolu ile edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı vekili, dava tarihinin 05.04.2013 olduğunu, davalı ..."ün davadan haberdar olmasından hemen sonra 10.04.2013 tarihinde trampa işleminin gerçekleştiğini, taraflar arasındaki işlemin gerçek bir trampa olmayıp muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, trampa işlemine karşı önalım hakkı kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Olayımıza gelince; davacı, davalı ..."nın dava konusu taşınmazda paydaş ..."den aslında trampa yolu ile edindiği iddia ettiği 533/850 payının önalım hakkına dayanarak iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek gerçekte satış yapıldığı iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Davacı dava dilekçesinde ikamesi kabil her türlü delile dayanmıştır. Mahkemece davacının resmi senetteki trampanın gerçekte satış olduğuna ilişkin tanık dahil tüm delilleri ile davalının delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.