23. Hukuk Dairesi 2019/2567 E. , 2020/3777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ve vekili Av. ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu ve 2 hisseye isabet eden 2 daire hakkının olduğunu, kendisine verilebilecek daire kalmadığını, kooperatifin eski yöneticisi olduğu dönemde görevini yerine getirmesine rağmen, kasıtlı olarak haksız isnadlar nedeniyle manen zarar gördüğünü ileri sürerek, şimdilik kooperatife ait 2 dairenin bedelinin tespiti ile 3.000,00 TL maddi tazminatın ve 8 yıldır uğranılan manevi zararın tespiti ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17.06.2010 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 113.587,71 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, Dairemizin 09.10.2012 tarih ve 3111 E., 5821 K. sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, kooperatif üyesi olan davacının, 1 hissesinin bulunduğu, 29.07.1996 devir tarihi itibariyle davacının 248.800,00 TL tutarında aidat ödemesi varken, 1997 yılında 135.000,00 TL, 1997 yılında 113.800,00 TL"nin mahsubu ve/veya ödenmesi yoluyla alacağın ortadan kaldırıldığı, 1997 ve 1998 yılında yapılan ödeme ve/veya mahsup kayıtları dikkate alınmamış olsa dahi, davalı kooperatifçe, Burdur İcra Dairesi"nin 1996/3241 sayılı dosyasına davacı adına 18.05.2000 tarihinde 2811 numaralı makbuz ile 750.000,00 TL ödendiğinden davacının güncellemeye esas bir aidat alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 2014/7627 E.- 2015/3568 K. sayılı ilamı ile verilen ilk kararda davacının tek üyeliğinin bulunduğu kabul edilerek, hesap yapılmış ve verilen karar sadece davalı yanca temyiz edilmiş olmakla artık davacının tek ortaklığı üzerinden hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik bulunmdığı ancak uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında belirtilen çelişkilerin giderilmesi ve kabullerin araştırılması öngörülüp, bu yönde gerekçesi de açıklanmaksızın, beş kişiden oluşturulan bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak hüküm tesisi yoluna gidilmişse de, bu rapora karşı yapılan itirazlar yeni bir rapor alınmadan karşılanmaksızın, mahkemece de bu itirazlar hüküm yerinde değerlendirilmeksizin, diğer bir deyişle itirazların ret edilme sebepleri usulünce izah edilmeden sonuca varılması doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; taraflar arasında daha önce görülen davaların dikkate alındığı, daire bedelinin 90.000.00 TL olduğu, davacı kooperatifçe davacı adına 750.000,00 TL olarak yapılan ödemenin davanın esasını teşkil ettiği, davacının bu ödemenin yetkisiz kişilerce yapıldığını ileri sürmüş ise de yapılan hesaplama sonucu bu bedelin mahsubu gerektiği, aksi taktirde davacının sebepsiz zenginleşeceği, davacıya yapılan ödemeler borçtan mahsup edildiğinde davacının bir alacağının kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.