11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/7215 Karar No: 2014/8904 Karar Tarihi: 08.05.2014
Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/7215 Esas 2014/8904 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2014/7215 E. , 2014/8904 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık kovuşturma aşamasında bir vekille temsil edilmediği halde sanığın yokluğunda verilen kararda “sanık ve sanık vekili Av...."ın yokluklarında” denilmek suretiyle sanığın kendisine zorunlu müdafi atandığını ve kendisi adına müdafiinin kanun yollarına başvuracağını düşünebileceği bu nedenle süresinde temyiz etmemiş olabileceği cihetle, süreyi geçiren sanığın müdafii tarafından öğrenme üzerine verilen 07/06/2012 tarihli eski hale getirme ve temyiz talebini içerir dilekçenin, süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: 1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık ” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2 ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.