14. Ceza Dairesi 2015/3228 E. , 2015/6475 K.
"İçtihat Metni"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 109/2, 109/3-a, 29 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2008 tarihli ve 2008/65 Esas, 2008/223 sayılı Kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında geri bırakılan hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 109/2, 109/3-a, 29 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 21.10.2014 tarihli ve 2014/149 Esas, 2014/156 sayılı Kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
... Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ...Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.02.2015 gün ve 94660652-105-62-1946-2015-4809/14579 sayılı kanun yararına bozma yazısına atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar." şeklindeki düzenleme de nazara alındığında, hakkında herhangi bir yükümlülük belirlenmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan yargılamada sanığa "Mahkememizce 25.11.2008 gün ve 2008/65 Esas, 2008/223 sayılı kararla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı verilen ve 03.12.2008 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karardan sonra, 5 yıllık denetim süresi içinde 20.08.2010 tarihinde işlediğiniz kasıtlı suçlardan dolayı ... Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2011 tarih ve 2010/82 Esas, 2011/25 sayılı Kararıyla adli para cezalarına mahkûm edildiğinizin bildirilmesi nedeniyle, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması söz konusu olabileceğinden, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmanız veya diyeceklerinizi duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. Mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediğiniz veya diyeceklerinizi yazılı olarak bildirmediğiniz takdirde hükmün açıklanmasına karar verilecektir" uyarısını içeren tebligat yapılması gerektiği gözetilmeden, bu açıklamayı içermeyen tebligat üzerine mazeretsiz olarak duruşmaya gelmeyen sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki talep kısmen yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21.10.2014 gün ve 2014/149 Esas, 2014/156 sayılı Kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.