16. Hukuk Dairesi 2016/1635 E. , 2016/4024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 112 ada 16 parsel sayılı 1.612,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/4 payı.... adına, 2/4 payı ... adına ve 1/4 payı verasette iştirak hükümleri uyarınca ...., ... adına, 112 ada 15 parsel sayılı 2.407,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfında Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, hibe, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar-ihyaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, çekişmeli 112 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişi tarafından hazırlanan 11.03.2014 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 623,52 metrekare yüzölçümündeki bölümün ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına, taşınmazın geriye kalan bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi, dahili davalılar ..... ve ... vekili, davalılar ..., ... ve ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Temyize konu 112 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 623,52 metrekare yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde yazılı iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifler sonrası dosyaya ibraz edilen ziraatçi bilirkişi raporlarında taşınmaz üzerinde meyve ağaçları yanında ekseriyetle sedir ve çam ağaçlarının bulunduğu, meyve ağaçlarının yaşlarının ise 20 yaş altında olduğu belirtilmiş olmasına rağmen orman bilirkişi ile çekişmeli taşınmazın güney sınırında dere mevcut olmasına rağmen jeolog bilirkişi keşfe götürülmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, tespit bilirkişileri ile taşınmaz üzerinde çam ve sedir ağaçlarının bulunduğu göz önüne alınarak ziraat bilirkişisi, orman mühendisi, jeolog bilirkişi ve fen bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, hangi tarihten beri kim tarafından kullanıldığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, orman ve ziraatçi bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi hususunda, jeolog bilirkişisinden taşınmazın dereyatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususunda ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- Çekişmeli 112 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının babasından kaldığı, uzun yıllar emek ve ihya ederek davacı tarafından kullanıldığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Davacı, tespit maliki amcası Satılmış Karagöz payı yönünden takas iddiasına dayanmıştır. Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşiflerde dinlenmiş olan yerel bilirkişilerin takas hususunda bilgileri bulunmadığı gibi, tanık beyanları da tamamen farklı, zıt ve çelişkili olup yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Takas iddiası yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Ayrıca mahkemece kararın gerekçesinde hangi delile hangi nedenle üstünlük verildiği açıklanmamış, mirasçılar arasında zilyetlik ile kazanım oluşmayacağı göz önünde bulundurulmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tüm taraf tanıklarıyla birlikte yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından, davacı amcası Satılmış Karagöz"ün çekişmeli taşınmazdaki payına karşılık davacının iddia ettiği şekilde taşınmazın takas edilip edilmediği, takas varsa karşılığında hangi taşınmazın kimlere verildiği, bu taşınmazın kimler adına hangi nedenle tespit ve tescil edildiği kesin olarak belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyanlara neden üstünlük tanındığı kararda tartışılıp gerekçelendirilmeli, buna yönelik araştırma sonucunda karar verilmelidir. Mahkemece bu şekilde bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.