1. Hukuk Dairesi 2014/1123 E. , 2015/11788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2013/424-2013/544
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları H. E. ’den intikal eden 41666 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda bina yapımı için dava dışı .... İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. ile 04.05.2006 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, tevhitle oluşan 43497 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bina yapıldığını, tapu, imar müdürlüğü ve belediyedeki işlemleri arsa sahipleri adına takip etmesi için davalı M.. Ö..’e vekâletname verdiklerini, anılan vekâletnamede “kendilerine ait gayrimenkullerin uhdelerinde kalması kayıt ve şartına” işaret ettiklerini, inşaat bitme aşamasında noterde yapılan kura ile 6 adet bağımsız bölümün kendilerine isabet ettiğini, bunun üzerine tapu işlemlerini yapan vekil davalı M. S. ’ın vekalet görevini kötüye kullanarak adlarına tescil edilmesi gereken 1 nolu dairede önce annesi davalı Fatma’yı 5169/18250 oranda paydaş gösterip, daha sonra annesi davalı Fatma’ya ait bu payı diğer davalı eşi davalı Pervin’e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürüp 1 nolu bağımsız bölümde davalı Pervin adına olan payın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi istemişlerdir.
Davalılar, şerefiyeli dağılımın yapılması sonucunda davalı Fatma"nın 1 nolu bağımsız bölümde paydaş olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı Dairece "... iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesi içeriğinden, davacıların isteğinin Borçlar Yasası hükümlerinden kaynaklandığı, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptal ve tescilinin istendiği, davanın açıldığı tarih ve dava dilekçesinde gösterilen dava değeri gözetildiğinde davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde bulunduğunun açık olduğu, mahkemece, 1086 sayılı HUMK.nun (6100 sayılı HMK.nın) göreve ilişin hükümleri ile Borçlar Yasasının (6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının) hükümleri dikkate alınarak gerekli araştırma ve inceleme yapılması ile davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu...” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir..
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.10.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan M.S. Ö. ve vekili Avukat Z. D. ile temyiz edilenler vekili Avukat H. G. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen ihbar olunan M.. H.., İhbar olunan .....İnşaat ve Tic. Ltd. Şti. gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 512.30.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.