23. Hukuk Dairesi 2019/2443 E. , 2020/3776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket yetkilisi ... ve vekili Avukat ... ile davacı şirket vekili Avukat ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı tarafın davacı firmaya ait otelde 10 oda garantili olarak sözleşme imzalandığnı ve bu odaların bloke edildiğini, daha sonra davalı ile 5 oda garantili olarak anlaşıldığını, dvaalının daha sonra bunu 2 odaya düşürmek istediğini ve Lübnan da bulunan kriz gerekçe gösterilerek hiç konaklama yapılmadığını, oda sayısındaki indirim talebinin kabul edilemez olduğunun davalı tarafa bildirildiğini ve muaccel hale gelen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye göre 5 oda kiralandığını, Lübnan’da yaşanan “Arap Baharı” olayları nedeni ile ve aynı zamanda Türkiye’deki “Gezi Olayları” nedeni ile Lübnan"dan bir çok rezervasyon iptali gerçekleştiğini, oda sayısının 2 ye düşürülmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği konusunda davalıya ihtar çekildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Kültür ve Turizm Bakanlığının cevabi yazısına göre; 2013 yılında Lübnan’dan gelen turist sayısında önemli bir azalma olmadığı ve bu nedenle davalı savunmasının mücbir sebep sayılamayacağı, davacı 10 oda bedeli talep etmiş ise de sözleşmeye ek olan belge altında 5 oda için garanti verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça sözleşme konusu hizmetin hiç ifa edilmemiş olması nedeni %20 nesafet inidirimi yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve dava tarihi itibari ile satış kuru üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından taraflara arasına garantili otel kontenjan sözleşmesi olduğu, mücbir sebep olgusunun gerçekleşmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir
Dava, oda garantili otel kontenjan sözleşmesi uyarınca davalının sözleşmeye uymaması nedeni ile oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının tazminatı hakedebilmesi için, davalı için ayrılan odaları boş olarak bırakmış olması gerekmektedir. Bu durumda otel kayıtları ile mahalli kolluk birimlerine bildirilen konaklama listelerinin incelenerek davalı için ayrılan 5 odanın belirtilen garanti tarihleri arasında boş tutulup tutulmadığı tespit edilmeli, boş olduğunun anlaşılması halinde ise davacının konaklama hizmeti vermemiş olması nedeni ile tasarruf ettiği miktarlar düşülerek verilen kararı davacının temyiz etmemesi nedeni ile oluşan usulü kazanılmış haklar da dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, HMK"nun 373/1. Maddesi gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 24.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.