Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/1635 Esas 2020/15148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1635
Karar No: 2020/15148
Karar Tarihi: 07.09.2020

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/1635 Esas 2020/15148 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, bir kişinin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması suçunun unsurları ve ceza hukuku açısından değerlendirilmektedir. Kararda belirtilen 268. maddeye göre, bu suçun oluşması için öncelikle fail tarafından işlenen gerçek bir suçun bulunması gereklidir. Ayrıca, kimliği kullanılan kişinin gerçek ve sağ bir kişi olması gerekmektedir. Hırsızlık suçundan beraat eden bir kişinin, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eylemi 268. maddede belirtilen suçu oluşturmamakta; bunun yerine 206. maddeye göre cezalandırılması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK.nın 268. maddesi ve TCK.nın 206. maddesi.
8. Ceza Dairesi         2020/1635 E.  ,  2020/15148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TCK.nın 268. maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
    İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmemektedir.
    Maddedeki ifade biçiminin hatalı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Ayrıca kimliği kullanılan kişinin hakkında soruşturma yapılması mümkün olması yani, gerçek ve sağ bir kişi olması gerekir. Bu tür eylemlerde 206. maddenin uygulanması gereklidir.
    Hırsızlık suçundan verilen ve kesinleşen beraat kararları karşısında hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) beyanda bulunurken, başkasına ait kimliği veya bilgileri kullanma eylemi 268. maddeyi değil 206. maddedeki suçu oluşturmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında hırsızlık suçunun şüphelisi olarak yakalanması üzerine hakkında soruşturmaya başlandığı sırada kimliğini gerçekte olmayan ... ... olarak beyan eden sanık hakkında hırsızlık suçundan dava açıldığı, bu suçtan beraat ettiği ve bu kararların kesinleştiği anlaşılmakla; kesinleşen beraat kararları karşısında sanığın "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın
    maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK.nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde yazılı gerekçe ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.