Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6776 Esas 2016/5777 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve aslî müdahil tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... ilçesi, ... köyü, 101 ada 1 parsel 2597 hektar 4316,92 m2 yüzölçümü ve orman niteliğiyle ...adına tespit edilmiştir.
Davacı 07/02/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle, ... köyünde murisleri ve evvelinde aile büyükleri tarafından kullanılan ve 1993 yılında babasından satın aldığı 40.000 m2"lik yerinin kadastro çalışmaları sırasında 619 ve 628 orman parseli olarak tespit edildiğini, taşınmazların ormanla ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... vekili ise 03/11/2014 tarihli harçlı dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın bir bölümünü müvekkilinin ... ... mirasçılarından satın aldığını ileri sürerek davaya katılma talebinde bulunmuş ve bu bölümün müvekkili adına tescilini talep etmiş, mahkemece davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazların 101 ada 1 parsel içinde (A) harfi ile gösterilen bölümler olup, bu bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacıların davasının ayrı ayrı reddine, ... mahallesi 101 ada 1 parsel hakkında mahkemenin 2014/107 E. sayılı dosyasında tescil kararı verildiğinden, tescil konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılan orman kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 17/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.