Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7831 Esas 2007/3430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/7831
Karar No: 2007/3430
Karar Tarihi: 08.03.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7831 Esas 2007/3430 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/7831 E.  ,  2007/3430 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi              : Adalar İcra Mahkemesi
    Tarih              : 22.02.2006
    No              : 20-4

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Uyuşmazlık, İ.İ.K."nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.
    Davaya konu ticari eşyalar, 9.6.2005 tarihinde, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ve ödeme emrini borçlunun işçisi sıfatıyla alan N.T. huzurunda haczedilmiş olup, İ.İ.K."nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşya borçlunun sayılır. Davacı 3. kişi, delil olarak faturalar ibraz etmiş ise de, borç doğumundan sonraki tarihi taşıyan ve istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davacı 3. kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Ayrıca, dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmadığı gibi, delil olarak sunulan vergi levhası da soyut olarak işyerinin davacı 3. kişiye ait olduğunu göstermez.
    Bu durumda borçlunun işçisi olan N.T.’in 3.kişiyle birlikte kiracı olarak haciz mahallini kiraladığı, ödeme emrinin tebliğinden sonraki tarihi taşıyan adi yazılı kira kontratı muvazaalı olup istihkak iddiasını kanıtlamaktan uzak olduğundan davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 
    O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklı)"ya iadesine, 08.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.