Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/20290
Karar No: 2007/3325

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/20290 Esas 2007/3325 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/20290 E.  ,  2007/3325 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Sivas İş Mahkemesi
    Tarih               : 2.10.2006
    No                   : 613-797  
                           
    Davacı   27.8.1986-1.6.2003 tarihleri arasında SSK sigortalılığı ile vergi mükellefi olarak 1479 sayılı Yasaya tabi olduğu dönemlerle  çakışmayan sürelerde 2926 sayılı asa"ya  tabi  tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı kurum ve davacı  vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, 01.01.1985 tarihinde tarımsal faaliyeti nedeniyle tarım Bağ-Kur’a tescil edildiğini, 01.12.1988 tarihinde esnaflığa başladığından 1479 sayılı Yasaya göre Bağ-Kur kaydının yapıldığını ancak Kurumun, SSK’lı çalışması ve esnaf  Bağ-Kur’luluğu nedeniyle kendisini sadece 01.01.1985-27.08.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur’lu saydığından 27.08.1986-01.06.2003 tarihleri arasında çakışan SSK’lı ve 1479 sayılı Yasaya tabi  sigortalı olduğu süreler dışında   tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbitini istemiştir
    Mahkemece davacının 27.08.1986 tarihinden itibaren Bağ-Kur’lu olma taleplerinin reddine ancak prim ödemesi bulunmakla ödenen dönemlerin isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiğinin  tesbitine  karar verilmiştir.
    Hüküm fıkrasında  verilen karar ile  taraflara yükletilen ve  bahşedilen vazife  ve haklar, hiçbir şüphe ve  tereddüdü gerektirmeyecek biçimde çok açık olarak yazılmalı ve hüküm  infazı kabil olmalıdır.
    Mahkemece tesbite karar  verilen süreler tarih olarak  açıkça belirtilmeksizin yazılı şekilde karar  verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını   Bakanlar   Kurulu  Kararı  ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle  tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık  ve  Nüfus  İdareleri  kayıtları  ile  diğer  kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır. 
    Yapılan incelemede davacının   Ziraat Odası ve Tarım Kredi Kooperatifi kaydının olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunmadığı, davacının sattığı ürün bedelinden yapılmış prim kesintisinin olmadığı 14.9.2001 ve 13.6.2002  tarihlerinde  prim  ödemelerinin  bulunduğu  tarımsal kredi kullanmadığı, davacının  28.08.1986-5.2.1988   tarihleri   arasında 
    514 gün SSK’lı çalışmasının bulunduğu, 01.01.1985 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak  kayıt ve tescil edilip, Kurum’ca 27.08.1986 tarihinde SSK’lı çalışmaları nedeniyle kaydının terkin  edildiği, 01.12.1988-30.11.1991 tarihleri ve 01.06.2003-31.10.2005 tarihleri arasında vergi kaydına istinaden 1479 sayılı Yasaya tabi esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğu  1.10.1992-Aralık 1994 tarihleri arasında karayolu yolcu  taşımacılığından  vergi  kaydının bulunduğu  görülmektedir.
    Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Somut olayda davacının  28.8.1986-5.2.1988 tarihleri arasındaki  506 sayılı Yasa"ya  tabi sigortalı çalışmaları kısa süreli olmayıp  blok çalışma niteliğindedir.  Bu çalışmanın bittiği 5.2.1988  tarihinden  sonra ilk prim ödemesi 14.9.2001 tarihinde yapılmış olup davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığı bu tarihi takip eden aybaşı olan 1.10.2001 tarihinde başlatılmalı ve 2002 yılında prim ödemesi bulunduğunda gözetilerek  davacı 1.10.2001-31.12.2002 tarihleri  arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmeli, fazla  istemin reddine karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular  gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, tarafların temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine, 06.03.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi