10. Hukuk Dairesi 2015/15206 E. , 2017/4313 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen davalı ... Mak. İmal. Arıt. Mon. San. A.Ş., 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-15.09.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir,geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi masrafları nedeniyle uğranılan kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olan davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Sigortalı, 15.09.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu davalı kurumca %16,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybı olduğu tespit edilmiş, kurum zararının tahsili istemi ile dava açılmıştır.
Davalılar, meslekte kazanma gücü kaybı oranına itiraz etmiş mahkemece, itiraz üzerine bir işlem yapılmamıştır.
Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 1. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 19 ve 25. maddelerine göre, meydana gelen iş kazasından sonra meslekte kazanma gücü kaybın oranının %10’dan fazla olup olmadığının veya ne miktarda olduğunun tespitinde izlenecek yol, 506 sayılı Yasanın 109. (5510 sayılı Yasanın 95.) maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Buna göre somut olayda,dosya içindeki tazminat dosyası kapsamında alınan Yüksek Sağlık Kurulunun 22.06.2012 tarihli raporundaki maluliyet oranına davalıların mevcut itirazları karşısında Mahkemece yukarıda açıklanan prosedür tamamlanmamış Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak maluliyet oranı kesinleştirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 22.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.