Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12891 Esas 2020/327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12891
Karar No: 2020/327
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12891 Esas 2020/327 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/12891 E.  ,  2020/327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/05/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... (...) vasisi ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 255, 271, 283, 403, 686, 735 ve 918 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan ... ve ..., taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiş; geri kalan davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile "... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 686, 735, 255, 283, 918, 403 ve 271 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılardan ... (...) ... vasisi ... temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazlardan 255 ve 271 sayılı parsellerin hissedarlarından ...’un; 403 sayılı parselin hissedarlarından ...’un ve 686 sayılı parselin hissedarlarından ... ile ...’ın davada taraf olmadıkları anlaşılmıştır.
    Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 Sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; ..., ..., ... ve ...’ın yaşıyor iseler kendilerinin, ölü iseler ibraz edilecek mirasçılık belgelerine göre mirasçılarının davaya dahil edilmesi; ayrıca UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; temyiz yoluna başvuran davalılardan ... (...) ...’ın 05.03.2018 tarihinde vefat ettiği tespit edilmiş olmakla bu kişinin veraset ilamı temin edilip mirasçılarının davaya dahil edilerek savunmalarının alınması ve varsa delillerinin toplanması gerekmektedir.
    Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece esas hakkında karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... (...) ... vasisi ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.