23. Hukuk Dairesi 2019/2399 E. , 2020/3774 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket yetkilisi ....ve vekili Av. ... ile davacı şirket vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında servis hizmeti konusunda sözleşme yapıldığını, faturalandırılan işler için ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetki itirazında bulunduğunu, itirazın yerinde olmadığını, borçlunun ikametgahı ile sözleşmenin ifa yerinin Adana İlinde bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin adresinin İmamoğlu İlçesinde bulunması nedeniyle İmamoğlu Asliye Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, davanın reddi ile % 20 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, fatura düzenlenmesinin akdi ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davalının akdi ilişkiyi inkâr ettiği gözetildiğinde HMK"nın 6. maddesi uyarınca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, dava koşulları oluşmadığından davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 2014/2652 E.- 2014/7411 K. sayılı ilamı ile mahkemece yeterli inceleme yapılmadığı, iş emirleri altındaki müşteriye atfen atılan imzaların davalı çalışanlarına ait olup olmadığının araştırılması, gerekirse imzası tespit edilen kişinin SGK kayıtları kapsamında davalı işçisi olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, varlığı iddia edilen ticari ilişki ve takip tutanağı faturalar ile ilgili olarak ticari defterlerin incelenmesi gerektiği, belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; taraf defterlerinde fatura konusu olan miktarın ödendiğine dair yazılı belge ibraz edilmediği, iş emri altındaki imzanın davalının çalışalarına ait olduğunun SGK kayıtları ile tespit edildiği, fatura konusu işin gerçekleştirildiğinin davacı tarafça ispatlanmış olduğu ancak bedelin ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.