Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emri, borçlu ......27.06.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, adı geçen şirket vekili 6.gün olan 03.07.2008 tarihinde yetki itirazıyla birlikte çekin aslının icra kasasına alınmadığını, çek suretinin tarafına tebliğ edilmediğini ve tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunmuş, mahkemece 5 günlük süre içinde başvurulmadığı gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiştir.
Borçlu şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne ve bu yöndeki şikayetin İİK"nun 16/1.maddesi gereğince yasal (7) günlük süre içinde yapıldığının anlaşılmasına göre, mahkemece ödeme emri tebligatının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği konusunda inceleme yapılarak, oluşacak sonuca göre yetki itirazı ve diğer şikayetler hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki çekin aslının icra kasasında bulunmadığına ve ödeme emri ile birlikte suretinin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayetler de 7 günlük süreye tabi olup, bu şikayetlerin de süresinde olmasına rağmen bu konularda esasa ilişkin inceleme yapılmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.