18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1743 Karar No: 2014/5079 Karar Tarihi: 20.03.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/1743 Esas 2014/5079 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bağımsız bölüm sahibi davalının aidat borcunu ödemediğini ve yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptal edilmesi ve icra inkar tazminatı istemiştir. Mahkeme, itirazın iptaline ancak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Temyiz istemi süresi içinde olduğu ve duruşma sınırının altında kalması nedeniyle duruşma talebi reddedilerek dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünülmüştür. Yargıtay kararında, kat mülkiyeti yasasının değiştirilmesine ilişkin kanun maddesi uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, alacak miktarı kat malikleri kurulu kararı ile belirlendiği için icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kanun maddelerine bakıldığında, yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olduğu ve gider ve avans payını ödemeyen site konut maliki hakkında alınacak gecikme cezasının her sene yapılacak site konut malikleri kurulunda kararlaştırılması gerektiği belirtilmiştir. Yönetim planının 15. maddesinde de gecikme tazminat
Dava dilekçesinde, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve temyiz edilen miktarın duruşma sınırının altında kalması nedeniyle HUMK"nun 438. maddesi uyarınca duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; bağımsız bölüm maliki davalının aidat borcunu ödemediğini, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece itirazın iptali talebinin kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Yasası"nda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanun"un 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası"nın 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. 03.04.2005 tarihli yönetim planı hazırlanmış ve bu yönetim planının iptali hakkında açılan dava reddedilmiş ve karar Yargıtay"ca onanmıştır. Kat Mülkiyeti Yasası"nın 28. maddesinde yönetim planının bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olduğu düzenlenmiştir. Yönetim planının 15. maddesinde gider ve avans payını ödemeyen site konut maliki hakkında alınacak gecikme cezasının her sene yapılacak site konut malikleri kurulunda kararlaştırılacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafından takibe konu edilen borç 2011 yılı ağustos ayı ile 2013 yılı ocak ayına ilişkindir. Bu dönem hakkında site kat malikleri kurulu tarafından gecikme tazminatı alınması hakkında bir karar da dosyaya sunulmamıştır. İşlemiş yasal faiz uygulanmak suretiyle alacağın tespiti ve takip yapılması gerekirken aylık %5 gecikme tazminatı uygulanarak belirlenen alacak üzerinden takip yapılması, 2-Davaya konu edilen asıl alacak miktarı kat malikleri kurulu kararı ile belirlendiğine ve likit nitelikte olduğuna göre icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken alacağın likit bir alacak olmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.