4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/801 Karar No: 2013/1950 Karar Tarihi: 07.02.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/801 Esas 2013/1950 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2012/801 E. , 2013/1950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 14/10/2003 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı ... yönünden; .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/11/2005 tarihli, davalının 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararı 14/09/2011 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Adı geçen davalıya gerekçeli karar, 05/12/2011 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davalının tebliğ tarihinde hükümlü olarak cezaevinde bulunup bulunmadığı ve yasal kısıtlılık altına girip girmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, bu husus araştırılmalı, eğer hükümlü ise; davalıya Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği belirlenmelidir. Şayet bu işlem yapılmamışsa öncelikle yasal kısıtlıya bir vasi atanması sağlanmalı ve mahkeme kararı vasiye tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir. 2-Davalı ... yönünden; davalı, dava sırasında Av. .... tarafından temsil edilmiş, gerekçeli karar da adı geçen avukata tebliğ edilmiştir. İlgili avukat, dava devam ederken sunulan 10/01/2011 tarihli dilekçe ile, davalının vekilliğinden çekildiğini mahkemeye bildirmiş olduğunu belirterek, gerekçeli kararı ve tebligatı iade etmiştir. Ancak dosya kapsamından Av. ....’in, hem davalı ...’nin, hem de davalı ...’un vekilliğini üstlendiği, 10/01/2011 tarihli dilekçe ile yalnızca ...’nin vekilliğinden çekildiğini bildirdiği ve bu dilekçenin yalnızca adı geçen davalıya tebliğ edildiği, davalı ...’un vekilliğinden çekilmeye ilişkin dosyada herhangi bir dilekçe ve beyan bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerekçeli kararın avukat tarafından iadesinden sonra, davalı asile tebliğe çıkarılmakla birlikte tebliğ edilemediği de sabittir. Bu nedenle; çelişkinin giderilmesi için ilgili avukattan davalı ...’un vekilliğinden de çekilip çekilmediği sorulmalı, vekil istifa etmiş ise; buna ilişkin dilekçe ile gerekçeli karar davalı asile usulünce tebliğ edilmeli, tebligat yapılırken ilgilinin hükümlü olup olmadığı hususu da araştırılarak sonucuna göre (1) numaralı bentte açıklanan şekilde işlem yapılmalıdır. Açıklanan nedenlerle dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine 07/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.