10. Hukuk Dairesi 2015/15659 E. , 2017/4281 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... ve davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı ..., yetki itirazında bulunmuş mahkemece olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş ise de; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesine dayalı rücuan tazminat davaları nedeniyle mahkemelerin yetkisi konusunda, düzenleme bulunmadığından, yetkili mahkemenin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin genel hükümleri gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir. 5521 sayılı Yasanın 15. maddesinde de “bu Kanunda sarahat bulunmayan hâllerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19"uncu maddesinde "yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127"nci maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1"inci maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Davalının yetki itirazı, açıklamalar ışığında süresi içinde ileri sürülmüştür.
Eldeki rücuan tazminat istemli davada, kesin yetki söz konusu değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 27.05.2015 gün 11-2359-1443 sayılı kararı).
5510 sayılı Yasanın 21 maddesine dayanılarak açılan rücu davalarında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin hükümleri kapsamında, davalıların ikâmetgâhı Mahkemesi yanında HUMK 21. maddesi uyarınca, haksız fiilin oluştuğu yer mahkemesi de yetkilidir. Davacı tarafından dava kazanın olduğu yer mahkemesinde açılmış olduğundan, ... İş Mahkemesi’nin eldeki davada yetkili olduğu açıktır.
Davalı ... şirketi tarafında ödeme def’inde bulunulmuştur. Mahkemece; ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kime yapıldığı tarih ve miktarı dayanağı belgeler de getirtilerek, yöntemince araştırıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Dava, 10.11.2011 tarihli trafik iş kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle doğan kurum zararının, 3. kişi olan davalı ve aracın sigorta poliçesine göre sigorta şirketinden rücuan tazmini istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesidir. Mahkemece de 21/4 maddesinin şartlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasına karşın, hükmün gerekçe kısmında 5510 sayılı yasanın 21/1 maddesinin dayanak olarak gösterilmesi çelişki oluşturmuştur.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının ve davalı ... şirketi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.