Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/3483 Esas 2016/3977 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 115 ada 5 parsel sayılı 1.265,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadimden beri arsa olarak kullanıldığı ve halende aynı amaçla iktisap edilmekle 3402 sayılı Yasa"nın 16. maddenin (A) bendine istinaden arsa vasfıyla ... Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli 115 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporuna göre davacının talep ettiği taşınmazın (A) ile gösterilen taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan yere, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ise 106 ada 88 parsel sayılı mera taşınmazına ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın çekişmeli 115 ada 5 parsel sayılı taşınmaz değil, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) olarak gösterilen dava dışı taşınmaz olup hakkında dava bulunmayan taşınmazın ise yargılama sırasında dava kapsamına alınması mümkün bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2011 gün ve 2011/1-364-453 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı gibi, hakkında dava açılmayan bir yerin dahili dava yoluyla dava kapsamına dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve davalı hale getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın dava dışı taşınmaza ilişkin açılması gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, esas yönüyle inceleyip yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet bulunmamakta ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle ve karar gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.