Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2167
Karar No: 2017/4261
Karar Tarihi: 18.05.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2167 Esas 2017/4261 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2167 E.  ,  2017/4261 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı ... Başkanlığı işleminin iptali ile borçlu bulunmadığının tespitine ve aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Hak sahibi kız çocuğu olan davacıya, vefat eden sigortalı babası üzerinden bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi gerekçesiyle Kurumca kesilerek, yersiz ödendiği ileri sürülen aylıkların borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme bulunmakta olup, anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz ettiğinden;
    Temyize konu davada, mahkemece verilen ilk karar, Dairemizin 25.06.2015 günlü ve 2015/10085 E. 2015/12738 K. sayılı ilamıyla; “davacının ... kontrol memurlarına verdiği 15.05.2012 tarihli yazılı imzalı ifadesi ve boşandığı eşi ile 18.04.2007-14.05.2010 tarihleri arasında ortak görünen mernis adres kayıtları üzerinde durulmalı, ... soruşturması sırasında sözlü olarak ifadesine başvurulan ve yönetici olduğu anlaşılan Hüseyin isimli kişinin açık kimlik bilgileri ilgili kolluk birimleri aracılığı ile tespit edilerek bu kişinin tanık sıfatıyla bilgi ve görgüsüne
    başvurulmalı, davacının ve boşandığı eşinin yaşadığı veya yaşadığını iddia ettiği adres çevrelerinde geniş çaplı kolluk araştırması yapılarak boşanma dönemlerinde birlikte yaşayıp yaşamadıkları tespit edilmeli, Kurum raporunda yer alan tespitlerin aksi yazılı ve kesin delillerle ispat edilmelidir.” denilerek, araştırma yapılmak üzere bozulmuştur.
    Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma karar gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararında belirtildiği üzere, Kurum raporunda yer alan tespitlerin aksinin ispat edilmesi gerekmekte olup, davacı ... kontrol memurlarına verdiği 15.05.2012 tarihli yazılı imzalı ifadesinde, boşandığı eski eşi ile 01.04.2010 tarihinden beri maddi sıkıntılardan dolayı birlikte yaşadıklarını, en kısa sürede resmi nikah yapacaklarını, 14.04.2012 tarihinde verdiği beyanın yanlış olduğunu belirtmesine rağmen bozma sonrası yapılan yargılamada bu beyanın gerçekliği üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle, mahkemece yeniden yapılacak yargılamada davacının 15.05.2015 tarihli beyanı üzerinde durulmalı ve aksinin ispatı hususunda araştırma yapılmalı, ayrıca ... Kurumu Başkanlığından davaya konu yersiz aylık ödemelerinin dönemi sorulmalı, bu ödemelerden kaynaklanan istirdat iddiasına ilişkin belgeler (muhasebe işlem fişi, borç bildirim belgesi gibi) getirtilerek boşandıktan sonra fiili birlikteliğin bu dönemlerde olup olmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, uyulan bozma kararı gereklerine göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi