Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2898
Karar No: 2015/11647
Karar Tarihi: 12.10.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/2898 Esas 2015/11647 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/2898 E.  ,  2015/11647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELMADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/12/2013
    NUMARASI : 2012/82-2013/472

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat S. Ö. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 299 ada 5 parsel ile 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazları halası B."nin oğlu davalı Ali ile diğer davalı şirketin uzun yıllardır ardiye olarak ticari amaçla kullanarak işgal ettiklerini, uyarılara rağmen taşınmazların boşaltılmadığı gibi herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile dava tarihi olan 02.03.2012 tarihinden geriye dönük 5 yıllık toplam 1.000,00 TL (ıslah ile birlikte 38.062,00 TL) ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, çekişmeli taşınmazları kira sözleşmesine dayalı olarak kullandıklarını, kira paralarını da davacının memur olduğu ve ilçede bulunmadığı için kardeşi Murat"ın aldığını, sonrasında ise M. "ın İş Bankası A.Ş. ...... Şubesindeki hesabına yatırdıklarını ve kira stopajlarının da vergi dairesine ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazları davalıların ardiye olarak ticari amaçla kullandıkları ve davacıya herhangi bir kira ödemesi yapmadıkları gerekçesi ile elatmanın önlenmesine ve bilirkişi raporuna göre, davalıların davacının kardeşi Murat"ın İş Bankası A.Ş..... ........ Şubesindeki hesabına dava tarihinden geriye dönük 5 yıl yatırdığı toplam 9.578,00 TL nin mahsup edilmesi suretiyle 38.062,00 TL ecrimisilin ve bu bedele işlemiş 11.065,00 TL faizin (asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 300 ada 2 sayılı parseli 19.02.1992 tarihinde ve 299 ada 5 ile 300 ada 9 parsel sayılı taşınmazları 24.09.2005 tarihinde annesi Ş.. Y.."den satın almak suretiyle kayden maliki olduğu, 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davacının annesi Şirin ile davalı Ali"nin annesi Bahriye arasında noterde yapılan 22.03.1993 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli 16.04.1993 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığı ve kiracının devir hakkının bulunmadığının belirtildiği, 300 ada 2 parsel için Bahriye D... (..... Ticaret) adına 26.04.1993 tarihli, 300 ada 2 ve 9 parsel için ..... Ardiyecilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 07.07.1998 ve 13.12.2005 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bulunduğu, davalı şirketin dava konusu birbirine komşu 3 parselde de ardiye olarak faaliyet gösterdiği, davalı Ali"nin de davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğu, kira sözleşmesinin kiracısı B."nin 11.03.2006 tarihinde öldüğü,davalı Ali"nin de Bahriye"nin mirasçısı olduğu, davalıların davacının kardeşi M."ın İş Bankası A.Ş. ..... Şubesindeki hesabına 16.11.2006-29.02.2012 tarihleri arasında her ay düzenli olarak toplam 9.678,00 TL kira parası adı altında para yatırdıkları, davalı şirket tarafından davacı İbrahim ve annesi Şirin vekili M. Y. adına vergi dairesine 300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için 01.01.2009-31.12.2011 tarihleri arası toplam 6.622,20 TL kira stopajlarının ödendiği, davacının 01.03.2012 tarihinde davalılara ihtarname çekerek taşınmazları boşaltmasını ve ecrimisil istediği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki;çekişme konusu 299 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflar arasında bir kira ilişkisi mevcut olmadığı gözetilerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
    Davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
    Kiralayanın davacı İbrahim ile davacının annesi Şirin ve kiracının davalı Ali"nin annesi Bahriye olduğu dava konusu 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar için 22.03.1993 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kira bedelleri de 2 ve 9 parseller için belirlenmiştir.Bu husus mahkemenin de kabulündedir.Kira sözleşmesinin hususi şartlar 1. maddesinde kiracının devir hakkının bulunmadığı belirtilmiştir. Davalı A."nin diğer davalı .... Ardiyecilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin müdürü ve ortağı olduğu, söz konusu şirketin 1993 yılından beri faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Dinlenen davalı tanıkları taşınmazları yaklaşık 20 yıldır davalı şirketin kullandığını, kira paralarının davacının kardeşi Murat"a ödendiğini söylemişlerdir. Dosyada mevcut 2006 ve 2012 yılları arasındaki banka ekstrelerinden her ay düzenli olarak kira parası adı altında davalılar tarafından davacının kardeşi M.ın banka hesabına para yatırıldığı,yine 2009 ve 2011 yılları arasındaki vergi kayıtlarından davalı şirket tarafından davacı İbrahim ve annesi Ş. vekili M. Y. adına 300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için vergi dairesine kira stopajlarının ödendiği,davacının 21.12.2011 tarihinde belediyeye yaptığı şikayetinde 300 ada 2 parselde kiracısının A.. D.. olduğunu bildirdiği görülmüştür. Bu durumda ihtarname tarihine kadar kiralanan 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davalı şirket tarafından kullanılmasına davacının zımnen muvafakat ettiği, akde aykırılığın giderilmesi için davalılara gönderilen ihtarnamenin 01.03.2012 tarihinde keşide edildiği, davanın uzun bir süre geçtikten sonra 02.03.2012 tarihinde açıldığı, davacının bu davranışlarıyla da kiralanan 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davalı şirkete devrine zımnen muvafakat ettiği, sonradan dava açmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı tartışmasızdır.
    Her ne kadar konusu para olan borçların 6098 sayılı TBK. nun 89. (818 sayılı BK.nun 73.) maddesine göre alacaklının ödeme zamanındaki ikâmetgâhında ödenmesi gerekir ise de bu kural taraflar arasında eda konusunda başka bir anlaşma olmaması hâlinde geçerlidir. Davacının kardeşi M."ın banka hesabına yapılan ödemeler davacı tarafından uzun bir süre kabul edildiğine göre, taraflar arasında bu konuda zımni bir anlaşmanın, bir eda teamülünün oluştuğunu kabul etmek gerekir.
    Bu durumda 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar için taraflar arasında kira sözleşmesi ayakta olduğuna göre uyuşmazlığın bu kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekmektedir.Bir başka deyişle davalıların 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazları kullanmasında fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceğine göre, taşınmazı haksız olarak elinde tutan kişinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden de sorumlu olamayacağı açıktır.
    Hâl böyle olunca; çekişme konusu 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi 299 ada 5 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekirken emsal incelenmeden soyut ifadelerle düzenlenmiş ve dava tarihi olan 2012 yılında belirlenen aylık kira gelirinden geriye dönük endeks uygulanarak düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması; ayrıca dava dilekçesinde davadan öncesi için dönemsel faiz istenildiği belirtilmeden yasal faiz istenilmiş, davacı vekil tarafından verilen ıslah dilekçesinde geriye dönük dönemsel faiz talebinde bulunulmuş isede; hesaplanan 11.065.00.-TL"nin peşin harcı yatırılmamıştır. Bu durumda usulüne uygun ıslah bulunmadığı gözetilerek geriye dönük 11.065,00 TL dönemsel faize hükmedilmesi de isabetsizdir.
    Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi