21. Hukuk Dairesi 2006/5773 E. , 2007/3107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2006
NUMARASI : 675-90
Davacı, 7707731407 numaralı Bağ-Kur sigortalılık kaydının kendisine ait olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 770731407 nolu Bağ-Kur kaydının 1917 doğumlu M.K."a ait olmayıp kendisine ait olduğunun tesbitine istemiş, Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.
Muhtarlık onayıyla 1333(1917) doğumlu M. K."ın tarımda kendi ve hesabının çalışmaya başladığı tarihin 1939 yılı olduğu belirtilerek 1.9.1985 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak resen kayıt ve tescilinin yapıldığı, kayıtı yapılan M. K."ın 9.7.1994 tarihinde vefat ettiği, primlerin 1985-1993 arasında aralıklı olarak 1995 yılından itibaren her yıl düzenli olarak yatırıldığı, 31.8.2004 tarihi itibariyle 19 yıllık sigortalılık süresinin bulunduğu, Kurumun 5.1.2005 tarihli yazı ile kaydın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle sigortalılığı iptal ettiği tartışmasızdır.
Mahkemece, 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde belirtilen merci,, kurum, kuruluş, kooperatifler, birlikler ile şirket ve bankalardan, tarımda kendi adrına ve hesabını bağımsız çalışmanın yasal hazinesi olan kayıtların, davacı ve 1917 doğumlu M.K. Için ayrı ayrı sorularak, gelecek kurum, kuruluş ve kooperatif üyeliklerine ilişkin kayıtlar ile tarıma elverişli arazilerin bulunup bulunmadığına ilişkin kayıtlar ve zirai krediden faydalanıp faydalanmadığına ilişkin cevabi yazılar değerlendirilmeli, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından kayıtların araştırılmalı, vergi kayıtlarına sorulmalı, 1985-1994 tarihleri arasında görev alan azalar ile davacı ve 1917 doğumlu M.K. Ile akrabalık ilişkisi bulunmayan ve köyde uzun yıllar ikamet eden kişilerin bilgilerine başvurulmalı, zabıta yoluyla muhtar ve azalar dışındaki çevreden araştırma yaptırılmalı, deliller olabildiğince toplanmalı ve kaydın aidiyeti hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın, giriş bildirgesinde bilgileri onayladıktan sonra bu bilgilere aykırı beyanda bulunan muhtar ile akrabalığı bulunan tanığın beyanları değerlendirilerek verildiği tarih itibariyle delil niteliği bulunmayan sağlık karnesi ve vatandaşlık kimlik numarası esas alınarak, 1994 yılından önceki primlerin ölen M.K. Tarafından yatırılmış bulunması mümkün iken primlerin 1950 doğumlu Mehmet Kılınç"ın ödemiş bulunması gerekçe gösterilerek ve özellikle giriş bildirgesindeki bilgilerin kim tarafından verildiği araştırılmaksızın hatanın Bağ-Kur"dan kaynaklandığı kanaati ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, mahkemece hak alanını ilgilendirdiği açık olduğundan 1917 doğumlu M. K. mirasçılarının davaya usulüne uygun olarak dahil edilmeleri sağlanarak
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/2. maddesi uyarınca kararda yer almaları gerekirken, davaya dahil etmenin, birleştirme istemini de içeren yeni bir dava niteliğinde olduğu dolayısıyla harca tabi olduğu dikkate alınmaksızın ve dahili davalılar kararda gösterilmeksizin hüküm kurulması da uygun bulunmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuka olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.