Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18299
Karar No: 2016/10604

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/18299 Esas 2016/10604 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/18299 E.  ,  2016/10604 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı, tedbir nafakasının miktarı, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    3-Davacı-davalı erkeğin davası reddedildiği halde kendisini davada vekille temsil ettiren davalı-davacı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, erkek yararına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    4-Davalı-davacı kadının birleşen davası kabul edildiği halde kendisini davada vekille temsil ettiren davalı-davacı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi yerine davacı-davalı erkek yararına takdir edilmesi ve yargılama giderleri ile harçların kadından alınarak erkeğe verilmesine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden..."e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 30.05.2016 (Prş.)

    (Muhalif)

    KARŞI OY YAZISI

    Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK. md. 175/1).
    Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre, tarafların 12.06.1981 tarihinde evlendikleri, davalı-davacı kadının emekli olup aylık 1050 TL maaş aldığı, eşine ait evde oturduğu, davacı-davalı erkeğin ise eczacı olduğu, üzerine kayıtlı bir çok taşınmaz ile iki aracın bulunduğu, kira geliri elde ettiği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı erkeğin ekonomik durumu çok iyidir. Davalı-davacı kadının ekonomik durumu ise iyi değildir. Davalı-davacı kadın kusursuz, davacı-davalı erkek ise tam kusurlu bulunmuştur.
    Yoksulluk kavramı/durumu görecelidir. Bu yüzden yoksulluk durumu belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının yanında, evlilik birliği sırasındaki yaşam seviyelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. Somut olayda, boşanma sonucu davalı-davacı kadının, önceki yaşam seviyesini tamamen kaybederek yoksulluğa düşeceği açıkça ortadadır. Çünkü, emekli maaşı kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir.
    O halde davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeden yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiş olması, hükmün bu yönden de bozulmasını gerektirmektedir.
    Yukarıda açıklanan sebeplerle, sayın çoğunluğun, yoksulluk nafasının reddine ilişkin hükmün onanması yönündeki görüşüne, katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi