17. Hukuk Dairesi 2014/23815 E. , 2017/4755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı, davalı tarafa ait araç sürücüsünün ağır kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada Remzi Pusat"ın öldüğünü, hak sahiplerine 84.075,41 TL ödendiğini açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya sigortalı, davalının maliki olduğu açık kasa kamyonetin arka kapısının açılarak bisikletli ..."a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davalının sürücüsünün ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. Daire’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur”"dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Somut olayda, ölen ...’ın sanayi tali yolundan bisiklet ile seyir halinde bulunduğu sırada o esnada yanından geçen davalıya ait araç sürücüsünün aracın arka yana açılan kapısının açılarak maktüle çarptığı, hastaneye kaldırılan maktülün yaklaşık 10 gün sonra vefat ettiği, bu şekilde kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün açık kasa kamyonet ile hareket etmeden önce yeterli ve gerekli kontrolünü yaparak aracın arka kapaklarını kontrol edip, yeterli emniyeti sağladıktan sonra harekete geçmesi gerekirken, belirtilen hususlara riayet etmediği, yeterli ve gerekli ayna kontrolünü yapmadığı, aracının açılmış olan arka kapağını zamanında fark etmediği ve tehlike yaratacak şekilde seyrettiği ve olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda asli ve tamamen kusurlu olduğu belirtilmişse de yukarıda açıklandığı üzere olayda sigortalı araç sürücüsünün ihlali, bir kasıt ve ağır kusur olarak nitelendirilemez.
Bu durumda mahkemece, davacı sigortacının, sürücünün tam kusuru sebebiyle verdiği zarardan dolayı üçüncü kişiye ödediği tazminat bakımından rücu hakkının bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.