16. Hukuk Dairesi 2020/8497 E. , 2021/1296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 18 parsel sayılı 2793,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz arsa vasfıyla ... adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... ve müşterekleri vekili çekişmeli 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazı davacıların 2981 sayılı Kanun uyarınca bedelini ödeyerek tapu tahsis belgesi ile belediyeden satın alarak üzerine ev yaptıkları iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve davacılar adına tescili istemiyle, davacı Hazine vekili ise 184 ada 7 parselin ifrazen ve şuyulandırması yoluyla oluşan çekişmeli 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içinde iken 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle imar uygulamasına tabi tutulamayacağını belirterek tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek ve usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın 184 ada 7 parselden ifrazen geldiği, 184 ada 7 parselin Kadastro Mahkemesinin 1989/11 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu, eldeki davanın anılan davaya katılma niteliğinde bulunduğu, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm asıl dosya davacıları ... ve müşterekleri vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.01.2017 tarih, 2015/3076 E.-2017/405 K. sayılı kararı ile ""...genel arazi kadastrosu 1958 yılında, orman kadastrosu ise 1940 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Beykoz Kadastro Mahkemesinin 1989/11 Esasındaki dava, tapu kaydına dayalı tescil ve orman rejimi dışına çıkarma işlemine itiraz niteliğindedir. Eldeki asıl dava; tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise 2/B uygulamasına dayalı tapu iptali tescil davası olup 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 4, 11, 25, 26 ve 27. maddelerindeki düzenlenmeler karşısında davanın yapılan yargılama sonunda; asıl davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden esastan, beyanlar hanesine kullanıcı kaydı verilmesi talebi yönünden ise yargı yolu nedeniyle usulden reddine; birleşen davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı ... Belediyesi adına tam pay ile mevcut olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesine göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olup, kural olarak mahkeme, istekten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Somut olayda davacı Hazine çekişmeli 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içinde iken 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, imar uygulamasına tabi tutulamayacağını belirterek tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açtığına göre, 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazın Hazine adına tescili yönünde hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde çekişmeli taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.