Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2000/44
Karar No: 2000/59

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2000/44 Esas 2000/59 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü 2000/44 E., 2000/59 K.

  • ASKERİ LOJMANLARDA ÇIKAN YANGIN
  • İDARENİN HİZMET KUSURU
  • KAMU KONUTLARININ BAKIMININ İDARECE YANLIŞ YAPILMASI
  • TAZMİNAT DAVASI
  • 1602 S. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ KANUNU [ Madde 20 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 2946 S. KAMU KONUTLARI KANUNU [ Madde 11 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Edirne 3. Tümen K."lığı emrinde P.Astb.Bçvş. olan davacının oturduğu lojmanda, kalorifer kazanı bacasında biriken kurumların tutuşması nedeniyle oluşan alevlerin sirayeti sonucunda yangın çıkmış ve davacıya ait tüm eşyalar yanmıştır. Davacı, uğradığı zararlar karşılığı 2,100,000,000.- TL. maddi ve ayrıca 200,000,000.- TL. manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 28.8.1997 gününde askeri idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 11.2.1998 gün ve E: 1997/500, K: 1998/125 sayı ile, Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerine göre, bir davanın AYİM."in görevine girebilmesi için, dava konusu idari işlem veya eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği; davacının, halen muvazzaf astsubay olması nedeniyle asker kişi olduğunda şüphe bulunmadığı; zararı doğuran olayda askeri hizmete ilişkinlik şartının mevcut olup olmadığının incelenmesi gerekeceği; 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ile Kamu Konutları Yönetmeliği Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi hükümlerine göre, kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi ve kira ücreti gibi yönlerden idareye düzenleme yetkisi tanıdığı, ancak konutlarda oturan personel ile idare arasında özel hukuk ilişkisi kurulmuş olup, Borçlar Kanunu"nun 256. ve devamı maddelere tabi olduğu; kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi, bakım, onarım ve yönetime ilişkin hususların kamu karekterli kurallarla düzenlenmiş olmasının, davacı ile davalı idare arasındaki özel hukuktan kaynaklanan kiracı-kiralayan ilişkisine kamusal ilişki özelliği kazandıramayacağı; o nedenle, kamu konutunun işletilmesi, bakım ve onarımındaki eksiklikten doğan zararın tazminine yönelik davanın adli yargı yerinde görülmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, davacının kararın düzeltilmesi isteğinin aynı DAİRE"nin 10.6.1998 gün ve E: 1998/410, K: 1998/462 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine kesinleşmiştir.

    Davacı, bu kez 2,000,000,000.- TL. maddi ve 100,000,000.- TL. manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 3.7.1998 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    EDİRNE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 14.10.1998 gün ve E: 1998/416, K: 1998/476 sayı ile, dosyanın değerlendirilmesinden, davacının olay tarihinde görevli P.Astsb.Bçvş. olduğunun, yangın çıkan binanın Milli Savunma Bakanlığı lojmanı olup yönetiminin de bu idarece yürütüldüğünün anlaşıldığı; bu durumda davanın idari kusura dayandığı; idareye karşı idari kusura dayanılarak açılan davaların idari yargıda görülmesinin gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde görevli merciin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar ise, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Ali HÜNER"in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Sabriye KÖPRÜLÜ, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU" nun katılımlarıyla yapılan 18/12/2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU"nun davanın çözümünde askeri idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ve Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK ile AYİM Savcısı Serdar AKSOY"un davada askeri idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, AYİM İkinci Dairesi"nce verilen görevsizlik kararı üzerine kendine gelen davada Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce de görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, anılan Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olup, hukuk alanında doğan bu uyuşmazlığın giderilmesi isteminin davanın taraflarınca ileri sürülmesi ve 15/b. maddesine göre de bu istem üzerine mahkemece dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekmekte iken, son görevsizlik kararını veren adli yargı yerince, ayrıca karar kesinleştiğinde görevli merciin belirlenmesi için dosyanın re"sen gönderilmesi yolunda bir karar verilmiş olması karşısında, yargı mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesi"ne başvurmalarını düzenleyen 19. madde kapsamında uyuşmazlık doğduğunun kabulü gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi"nin kuruluş amacına uygun olacağından, başvuruda usule aykırılık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline tahsisli lojmanda kalorifer kazanı bacasının tutuşması sonucunda eşyalarının yanması nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararların davalı idarece tazmini isteminden ibarettir.

    Anayasa"nın 49. maddesi ile, Devlete, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek için gerekli tedbirleri almak görevi yüklenmiş olup; Ülkemizdeki konut sorunu ile enflasyonun ekonomik yaşam üzerindeki olumsuz etkileri birlikte değerlendirildiğinde, elde ettikleri ücretlerle yüksek kira bedeli ödemek durumunda olan kamu personeli üzerindeki bu yükü hafifletmek ve bu suretle hayat seviyesini yükseltmek amacıyla, Devlet tarafından, kamu konutları yapılması ve belli esaslarla kamu personeline tahsis edilmesi yoluna gidilmiştir.

    Kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi, kira, bakım, onarım ve yönetimine ilişkin temel ilkeler 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ile belirlenmiş; bu Kanun"un 11. maddesine göre Bakanlar Kurulu"nun 84/8345 sayılı Kararı ile çıkarılan Kamu Konutları Yönetmeliği"nde ise, anılan Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar düzenlenmiştir. Kamu Konutları Yönetmeliği"nin 35. maddesinde, "Devletçe yaptırılan memur konutları 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 ncü maddesinin (e) bendi uyarınca Milli Emlak Genel Müdürlüğünce yönetilir.

    Ancak kanunlar gereğince ve bu Yönetmelik hükümlerine göre, Milli Emlak Genel Müdürlüğünce yürütülmesi gerekli görevler dışında genel bütçeye bağlı dairelere tahsisli konutların yönetimi, konut tahsisine dair usul ve esasların uygulanması, işletme, bakım, onarım ve benzeri işlerinin yapılması ve bunlara ait giderlerin ödenmesi gibi işler, konutların tahsis edildiği Bakanlıklara aittir." denilmiş ve ayrıca 26. maddede, kurum ve kuruluşlarca karşılanacak işletme, bakım ve onarım giderleri ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Esasen, bir kamu malının Milli Emlak Genel Müdürlüğünce kurum ve kuruluşlara tahsis edilmekle "hizmet malı" haline dönüştürülmesinden ibaret bulunan kamu konutlarının işletilmesi, bakımı ve onarımı ile ilgili faaliyetlerin, adına tahsis yapılan kurum ve kuruluş tarafından yürütülen kamu hizmetinden ayrı düşünülemeyeceği açıktır.

    Olayda, uğranılan zararların tazmini istemine ilişkin davanın, zararın kamu konutlarının bakım ve onarımının idarece gereği gibi yerine getirilmemesinden doğduğu iddiasıyla açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, kamu hizmetine özgülenmiş olan kamu konutlarının işletilmesi, bakımı ve onarımını yapmakla yükümlü bulunan idarenin, bu görevini yerine getirdiği sırada kişilere verdiği zararın tazmini istemiyle açılan dava, olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı İ.Y.U.K."nun 2/1-b. ve 1602 sayılı Yasa"nın 21. maddeleri kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevlidir.

    Davada, idari yargı yerlerinden hangisinin görevli olduğuna gelince: Anayasa"nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 tarih ve 1602 sayılı Yasa"nın 25.12.1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlem ya da eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. 1602 sayılı Yasa"nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan, subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlar asker kişi sayılmaktadır.

    İdari eylemin "askeri hizmete ilişkin bulunması", eylemin kanun ve nizamların Türk Silahlı Kuvvetlerine tanıdığı yetki ve görevlerin yerine getirilmesi amacına yönelik olması anlamını taşımaktadır. Askeri nitelikteki idari eylemi de, askeri kural ve gerekler çerçevesinde yürütülen askeri hizmet sırasındaki bir hareket, tutum veya meydana gelen ya da getirilen bir olay olarak tanımlamak olanaklıdır.

    İdari eylemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" için, eylemin bir asker kişiye yönelmesi, zarar verici etkilerini bir asker kişinin beden bütünlüğü veya malvarlığı sahasında meydana getirmiş olması gerekir. Kamu Konutları Yönetmeliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesine göre, Milli Savunma Bakanlığına tahsis edilmekle askeri hizmete özgülenmiş konutların işletilmesi, bakımı ve onarımı görevinin bu idareye ait bulunması nedeniyle, zararın askeri hizmetin yürütülmesi sırasında doğması ve asker kişinin malvarlığı sahasında oluşması karşısında, davada idari eylemin "askeri hizmete ilişkin bulunması" ve "asker kişiyi ilgilendirmesi" koşullarının birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından, uyuşmazlığa konu edilen tam yargı davasının görüm ve çözümünde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi görevli bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2247 sayılı Yasa"nın 19. maddesi kapsamında görülen başvurusunun kabulü ile AYİM İkinci Dairesi"nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİNİN görevli olduğuna, bu nedenle Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2247 sayılı Yasa"nın 19. maddesi kapsamında görülen başvurusunun KABULÜ ile AYİM İkinci Dairesi"nin 11.2.1998 günlü, E: 1997/500, K: 1998/125 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 18.12.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi