14. Hukuk Dairesi 2014/16069 E. , 2015/2915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; alacak isteminin kabulüne dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı yüklenici ... ile davalı arsa maliki ... arasındaki ... Noterliğinin 07.09.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5. kat batı yönündeki bağımsız bölüm meskeni 02.12.2009 tarihli sözleşme ile temlik aldığını 80.000 TL olan bedelin 50.000 TL"lik bölümünü ödediğini tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek taşınmazın adına tescilini veya 50.000 TL bedelin reeskont faiziyle birlikte davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalı ..., davacının dayandığı temlik sözleşmesinin biçim koşulunun bulunmadığını yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ayrıca yüklenicinin taşınmazı ..."e noterden temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici yanıt vermemiştir.
Mahkemece, alacak isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil veya alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.