(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/6962 E. , 2014/10776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davacı vekilinin bir kısım davalılara yönelik temyizi yönünden;
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur.
Temyize konu miktar davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... açısından karar tarihi itibariyle 1.820 ,00 TL.sını geçmemektedir.
HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.820,00 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin diğer davalılara yönelik temyizi yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
a-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen, kanıtlanmış farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faizi oranı %5 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın değeri belirlenirken kapitalizasyon faizi oranının %5 yerine %4 alınması,
b-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmaz üzerinde su pompasının bulunduğu belirtilmiş olup, itiraz üzerine aldırılan bilirkişi kurulu ek raporunda ise su pompası ile ilgili olarak arazinin yarısından fazlasının su ile kaplı olması nedeniyle taşınmazın tamamının gezilmeyerek belirli bir bölümünde uzaktan gözlemleme yapılarak tespitin yapıldığı, taşınmazın ulaşılamayan sınır bölgelerinin
de sazlık ve diğer otlarla kaplı olması gibi nedenlerle su pompasının görülemediği belirtilmiş, davacı kurum tarafından ise kıymet takdir raporunda taşınmazda su pompasının tespitinde maddi hata olduğu, su pomposının bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde su pompasının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılarak çelişkinin giderilmeden, su pompasına değer vererek taşınmazın değerini belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
c-Davacı idare vekil ile temsil edildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.