(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29235 E. , 2020/6470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işyerinde 2011 yılı Kasım ayından sonra üç vardiyalı sisteme geçildiğini, fazla çalışma yapılmadığını, hafta tatillerinde ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma olmuşsa dahi bunların karşılığının ödendiğini veya serbest zamanlı izin olarak kullandırıldığını, önceki dönemlere ilişkin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili alacak taleplerinin yerinde olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de sözkonusudur.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılan dönem davacı tanık anlatımlarına dayalıdır. Ne var ki, davacı tanıkları husumetlidir. Dolayısıyla davacı ile menfaat birliği içerisinde bulundukları tartışmasızdır. Yan deliller ile desteklenmedikçe beyanlarının tek başına hükme esas kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, Dairemizce temyiz incelemesine tabi tutulan aynı mahiyette çok sayıda dava dosyaları (Örneğin,2017/3748 esas ila 3759 esas arası dava dosyaları gibi), davacı tanıklarının dava dosyalarındaki kabuller ve eldeki dava dosyasındaki ispat durumu birlikte değerlendirildiğinde davacının hesaplamaya konu çalışma döneminde 08.00-20.00 saatleri arasında günde 12 saat ve ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı ve dini bayramların 1 günü haricinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılması gerekirken bu kabulden farklı bir kabulle sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.