16. Hukuk Dairesi 2015/5547 E. , 2016/3942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ...,.... Köyü çalışma alanında 1973 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve 29.03.2013 tarihinde idari yoldan oluşturulan 3945 parsel numarası ile Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz, 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında ise 2013 yılında idari yoldan Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayalı olarak çekişmeli taşınmaz hakkında tescil isteği ile dava açmıştır. Mahkemece, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın niteliği ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yöntemince araştırılmamış, bu kapsamda soyut içerikli ve yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Diğer taraftan mahkemece, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları getirtilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle incelenmemiş, dosya içerisine getirtilen ve bu tarihler arasında olduğu anlaşılan tek hava fotoğrafı da orijinal baskı resimler olmadığı belirtilerek incelenememiştir. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, bulunamadığı takdirde ise 1988 yılı hava fotoğrafının incelemeye uygun baskıları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat bilirkişi ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazlarda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisine dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, ziraat bilirkişiden çekişmeli taşınmazların eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.