1. Ceza Dairesi 2012/5686 E. , 2014/1673 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No: 1 - 2012/53606
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO: 11/10/2011, 2010/276 (E) ve 2011/225 (K)
SUÇ : Kasten yaralama ve bu suça yardım, mala zarar verme, silahlı tehdit.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Katılan-sanıklar İ.. A.., A.. A.., H.. A.. ve M.. A.. vekili ile katılan-sanıklar H.. Ş.., H.. Ş.., E.. Ş.., R.. Ş..,M.. A.. ve N.. A.. vekilinin 11.10.2011 tarihinde tefhim edilen hükme yönelik olarak yasal süresinden sonra katılan sıfatıyla yaptıkları temyiz istemlerinin;
b) Sanık Saide müdafiinin, sanık hakkında mağdurlar İsa ve Mustafa’yı kasten yaralama, sanık M.. A.. müdafiinin mağdur İsa"yı kasten yaralama, sanık Hakan müdafiinin Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik olarak gerekçeye yönelmeyen temyiz
istemlerinde sanıkların hukuki yararı bulunmadığından, bu suçlara yönelen temyiz istemlerinin;
c) Sanıklar İsa, Mustafa, Ali, Hasan, Mahmut, Nasır ve Ali oğlu H.. A.. ile suça sürüklenen çocuk Yakup hakkında mala zarar verme suçlarından doğrudan verilen adli para cezalarının miktarları ve hüküm tarihi dikkate alındığında, hükümlerin CMUK’nun 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından sanıklar ile sanıklar müdafiilerinin bu suçlara yönelen temyiz istemlerinin;
CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2- Sanıklar Mustafa, Ali, Hasan, Mahmut, Ali oğlu Hüseyin, Hamdi, Hakan, Erdoğan, Raslan, Diyap oğlu Hüseyin ve suça sürüklenen çocuk Yakup hakkında tehdit suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları CMK’nun 231/12.maddesi uyarınca itiraza tabi bulunup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, sanıklar ve sanıklar müdafiilerinin bu suçlara yönelen temyiz istemleri, itiraz istemi olarak kabul edilerek bu hususta mahallinde karar verilebilmesi mümkün görülmüştür.
3- Temyiz edenlerin sıfatı ve istemlerinin kapsamına göre; sanık İsa hakkında mağdurlar Mehmet, Nasır, Erdoğan, Raslan, Hakan ve Hamdi"yi tehdit, sanık Hamdi hakkında ise mağdur İsa’yı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak sanıklar müdafiilerinin istemi üzerine yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hamdi’nin mağdur İsa’ya yönelen eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanık Hamdi müdafiinin TCK"nun 27/2.maddesinin uygulanması gerektiğine, suç kastı bulunmadığına vesaireye, sanık İsa müdafiinin vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin reddine;
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, taraflar arasında 29 Mart 2009 yılında yapılan mahalli idareler seçiminde farklı muhtar adaylarını desteklemelerinden dolayı husumet bulunduğu, olay günü akraba olan sanıklar Hamdi, Raslan ve Erdoğan’ın muhtar olan sanık Mehmet’in evinin önünden geçen yolu iki adet traktör koymak suretiyle kapattıkları, bu sırada akrabaları olan sanıklar Mahmut, Ali oğlu Hüseyin ve Mustafa ile yoldan otomobil ile geçen sanık İsa’nın yolun kapatılması nedeni ile otomobilini durdurmak zorunda kaldığı, olay yerine gelen Nasır’ın demirle vurarak, sanıklar Raslan, Hamdi ve Erdoğan’ın ise taş atmak suretiyle İsa’nın otomobiline zarar vermeleri üzerine İsa, Mahmut, Mustafa ve Ali oğlu Hüseyin’in otomobilden inip taş atmak suretiyle karşılık verdikleri, sanık Nasır’ın traktörden aldığı av tüfeğiyle Mustafa’ya ateş ederek bacak, kol ve uyluk bölgelerinden isabetle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralaması üzerine İsa’nın köy korucusu olması nedeni ile kendisine tevdii edilen tabanca ile havaya doğru birkaç el ateş ettiği, sonrasında Hamdi’nin traktörde bulunan av tüfeği ile ateş ederek İsa’yı sağ omuz, sağ göğüs, kafa, yüz ve batın bölgesinden birden fazla saçma isabetiyle beyin, karaciğer, sol göz, akciğer, dudonum, bağırsak, pankreas ve laserasyonu ile frontal bölgede ağır (4.derece) olacak şekilde yaraladığı, sol gözde meydana gelen yaralanma sonucu meydana gelen görme kaybının organlarından birinin sürekli işlevinin yitirilmesi ve yüzde meydana gelen yaralanmanın sabit iz niteliğinde olduğu olayda;
A) Sanık Hamdi hakkında kurulan hüküm yönünden;
Kullanılan silahın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgeleri ve yaraların sayı ile nitelikleri hep birlikte dikkate alındığında, sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüsten meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilmek suretiyle TCK.nun 35.maddesi uyarınca üst sınırdan bir ceza tayin edilmesi yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması;
B) Sanık İsa hakkında kurulan hüküm yönünden;
Sanığın, otomobili ile seyir halindeyken, yolunun kesilmesi ve aracına taşlı ve sopalı saldırıda bulunması üzerine yanında akrabaları olan sanıklar olduğu halde saldırıyı öncelikle taş atarak defetmeye çalıştığı ancak saldırıyı gerçekleştiren gruptan sanık Nasır’ın av tüfeği ile ateş ederek yeğeni Mustafa’yı yaralaması üzerine, görevi sebebiyle yanında taşıdığı silahla havaya ateş edip mağdurları korkutarak saldırıyı durdurmak istediği anlaşılmakla; üzerine atılı eylemi kendisinin ve başkalarının yaşam hakkına yönelik gerçekleşen haksız bir saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu altında gerçekleştirdiği anlaşılmakla; meşru savunma hükümlerini düzenleyen TCK"nun 25/1.ve CMK’nun 223/2-d maddeleri uyarınca beraatine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin sanık Hamdi yönünden CMUK’nun 326/son maddesi de gözetilmek suretiyle kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 18/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.