Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5597
Karar No: 2007/2948
Karar Tarihi: 27.02.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5597 Esas 2007/2948 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5597 E.  ,  2007/2948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/03/2006
    NUMARASI : 822-320

    Davacı,  sigorta kayıtlarındaki doğum yeri, doğum tarihi ve soyadının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesiyle, 14.9.1979 işe başlama tarihi itibariyle Kuruma verilen bildirgenin kendisine ait olduğunun tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı, 12534727 sigorta sicil numarası ile 1979 tarihinde sigortalı olarak işe başladığını ilk işe giriş bildirgesindeki nüfus bilgilerinin yanlış yazıldığından düzeltilerek bu hizmetlerinin çalışmakta olduğu 14353220 sigorta sicil numarasındaki hizmetleri ile birleştirilmesini, 12534727 sigorta sicil nodaki hizmetlerin kendisine ait  kendisi olduğunun ve sigortalılık başlangıç tarihinin tespitini  istemiştir.
    Mahkemece,  istemin kabulü ile; 2701012534727 sigorta sicil no.lu  T. Y. ile 2701014353220 sigorta sicil no.lu T. Y.’ın aynı kişiler olduğu 2701012534727 sicil no.su ile bildirilen hizmetlerin davacıya aidiyetinin ve davalının sigortalılık başlangıç tarihinin 14.9.1979  olduğunun tespitine  karar  verilmiştir. 
    Bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumunda ve işveren yanında bulunan prim bordroları ile davacının imza ve fotoğraflarını içeren işe giriş bildirgeleri, ücret tediye bordroları getirtilerek imza ve  fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda benzerlik incelemesi yaptırılmalı, davacıya yakından tanıması gereken işveren, müdür, şef, ustabaşı, çalışma arkadaşları gibi işyerleri kayıtlarında yer alan tanıklar dinlenmeli, nüfus kaydı celbedilip giriş bildirgelerindeki nüfus bilgileri ile karşılaştırılmalı, farklılıkların sebepleri araştırılmalı, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Dosya arasında bulunan İslahiye Nüfus Müdürlüğü’nden verilme 11.2.2005 tarihli ve 20.2.2006 tarihli iki adet nüfus kayıt örneği ile diğer  kayıt ve belgelerden 14.9.1979 tarihli işe giriş bildirgesi ile  Gaziantep Sıtma Bölge Başkanlığı işyerinden A.oğlu, 1957  Muş doğumlu, Muş ili Hane  no189,  Cilt no 005-03, sayfa no 45’de kayıtlı T. Y.’ın, 22.11.1983 tarihli bildirge ile Gaziantep Islahiye Tekel Y. Tütün Bakım Atelyesi  işyerinden A. oğlu, 1.5.1960 İslahiye doğumlu,  İslahiye Hane no 159, cilt no 005/03, sayfa no 45"de nüfusa kayıtlı T.Y.’ın  işe girişi ve  çalışmalarının bildirildiği, davacının ise 2.2.2006 tarihli nüfus kayıt örneğinden M.’den  olma A. oğlu, 1.5.1960 Türkoğlu doğumlu, Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi, B./B.Mahallesi Cilt no 11, Hane no 77"de  kayıtlı T. Y.  olduğu , 11.2.2005 tarihli nüfus kayıt örneğinden  ise M.’den  olma A. oğlu, 1.5.1960 Sarılar doğumlu,Gaziantep ili İslahiye ilçesi, C. Mahallesi Cilt no 5, Hane no 189 da  kayıtlı T. Y.  olduğu     anlaşılmaktadır. Somut olaya gelince; mahkemece davalı Kurum’dan Gaziantep Sıtma Bölge Başkanlığı işyerine ait işyeri dosyası istenmiş ancak Kurum’ca işyeri dosyasının hacimli ve işlem görüyor olması gerekçeleriyle dosya gönderilmemiş olup, mahkemece bir daha bu konuda araştırma yapılmamış, davacı tanıkları talimatla dinlenmiş, davcı vekiline elden takip yetkisi verilerek İslahiye Nüfus Müdürlüğü’nden verilme 20.2.2006 tarihli nüfus kayıt örneği dosyaya alınmıştır.Mahkemece 14.9.1979 ve 22.11.1983   tarihli işe giriş bildirgelerindeki imzalar karşılaştırılmamıştır. Yine ifadesi hükme dayanak alınan   tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan,  kayıtlara geçmiş kişilerden olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerden de  değildir.Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
    Yapılacak iş; davacının kayıtlı olduğu nüfus müdürlüğünden 14.9.1979 ve 22.11.1983 tarihli işe giriş bildirgelerindeki nüfus bilgilerine sahip aynı isimli başkaca şahısların olup olmadığını araştırmak var ise, dava bu kişilerin hak alanlarını ilgilendirdiğinden yöntemince davaya katılımlarını sağlayıp beyanlarını almak dönem bordrolarını getirtmek,  yine var ise o dönemde davacıyla birlikte  aynı işyerinde çalışan kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurmak,  bu işyerlerinin dönem bordroları yok ise o  tarihte   zabıta  marifetiyle tespit edilecek işyerine  komşu olan diğer işyerlerinde  çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacıya ait ve nüfus kütük bilgilerinin her ikisinde de yanlışlık bulunan 14.9.1979 ve 22.11.1983 tarihli işe giriş bildirgelerindeki imzaların  karşılaştırılarak aynı el mahsülü olup olmadığı konusunda ayrıca  davacı tarafından daha önce  imzalanmış olabilecek; seçim müdürlüğü,askerlik şubesi başkanlığı,evlendirme dairesi, adliye, banka, elektrik, su, telefon abonelikleri, noterlik gibi kurumların kayıtlarının celbedilerek  14.9.1979 ve 22.11.1983 tarihli  işe giriş bildirgelerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda  gerekirse Adli Tıp Kurumundan rapor almak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek  gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, Davalı SSK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi