10. Hukuk Dairesi 2017/1556 E. , 2017/4171 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava dışı anonim şirketin 2012/11-2013/3 dönemleri ve arasına ilişkin prim ve ferilerine ilişkin borçları nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali için süresi içinde işbu davanın açıldığı, davalı Kurum’un 28.04.2014 tarihli yazısından, 2013/24023 takip numaralı dosyanın tahsil edildiği, borçlunun adına düzenlenen ödeme emrinde de belirtildiği üzere yalnızca sorumlu bulunduğu tarih aralığı borçlardan sorumlu olacağının bildirildiği, mahkemece, dava konusu alacakların davacının şirket ortaklığından ayrıldığı döneme ilişkin olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Öncelikle dava konusu ödeme emirlerinin tahsil edilip edilmediği, bu bağlamda davanın konusuz kalıp kalmadığının araştırılması gerekmektedir. Davalı kurumun belirtilen yazısından, davacıya gönderilen ödeme emrine konu alacağın tahsil edilip edilmediği net olarak anlaşılamadığından, dava konusu alacağın tahsil edilip edilmediği davalı Kurumdan tekrar sorulmalı, tahsil edildiğinin bildirilmesi durumunda, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
Sonucun olumsuz olması halinde, davanın yasal dayanağı olan 5510 Sayılı Kanunun 88/20 maddesi, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. " hükmüne amir olup, davacının söz konusu dönemlerde yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetici olup olmadığı dosya kapsamına göre net olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece, dava dışı şirket hakkında tüm ticaret sicil gazeteleri getirtilmek suretiyle, davacının belirtilen vasıflarda bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.