Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/20570
Karar No: 2007/2946

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/20570 Esas 2007/2946 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/20570 E.  ,  2007/2946 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Ordu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih               :  28.7.2006
    No                   : 524-877  
                           
    Davacı  1.1.1987 tarihinden itibaren SSK zorunlu sigortalılığı dışında tarım Bağ-Kur  sigortalısı olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün  davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı 1.1.1987 ve sonrasında çakışan 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının dışında  2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbitini istemiştir
    Mahkemece davacının 1.1.1987 tarihinden itibaren çakışan 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının dışında tarım Bağ-Kur  sigortalısı  olduğunun  tesbitine  karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için  kurum’a   başvuru   olmasa    dahi   bahse   konu   biçim de   prim   ödenmesi   suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık  ve  Nüfus  İdareleri  kayıtları  ile  diğer  kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır. 
    Yapılan incelemede davacının   Ziraat Odası’na 3.4.1996 tarihinden itibaren,  Tarım Kredi Kooperatifi’ne 22.1.1993 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu, Fındık Tarım Satış Kooperatifi kaydının araştırılmadığı, 1996 yılında miras yoluyla  intikal eden üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, Tarım Kredi Kooperatifi’nden 2000-2006 yılları arasında kredi almadığı, davacının sattığı ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 14.02.2000 tarihinde yapıldığı,  1988 yılında 134 gün, 1989 yılında 17 gün, 1990 yılında 119 gün, 1991 yılında 20 gün, 1993 yılında 60 gün, 1994 yılında 20 gün, 1998 yılında 20 gün, 2005 yılında 37 gün, 2006 yılında 90 gün  kısa süreli SSK’lı çalışmalarının olduğu, Kurumca 1.1.1987 tarihinde tarım Bağ-kur sigortalısı olarak tescili yapılan davacının 15.5.1988 tarihinde SSK’lı çalışmaları nedeniyle tarım Bağ-Kur sigorta kaydının terkin edildiği  1998 ve 2000 yıllarında prim ödemelerinin bulunduğu  1997 affından yararlandığı görülmektedir.
    Davacının 1.1.1987-15.5.1988 tarihleri arasında sigortalı olduğu  konusunda taraflar arasında  ihtilaf bulunmadığından ve davacı 27.2.1998 tarihinden itibaren prim edemeye  başladığından mahkemece  davacıanın 1.1.1987-15.5.1988 ve 1.3.1998- 12.5.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi  çalışılan süre dışında  tarım  Bağ-Kur sigortalısı olduğunun  tesbitine ilişkin olarak  verilen hüküm yerinde ise de  tarımsal faaliyetin  kanıtlanamadığı ve prim kesintiside  bulunmadığı halde 15.5.1988-1.3.1998 tarihleri arasındaki  SSK"na tabi  çalışılan süre dışında kalan  süreler yönünden tesbit kararı  verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş; varsa davacıya  15.5.1988-1.3.1998 tarihleri arasında  ürün sattığı  kişi veya kuruluşları  açıklattırmak, bu kişi veya kuruluşlardan kesinti belgelerini getirtmek  fındık kooperatifi  ortaklık kaydının başlangıç tarihini sormak, tarım kredi kooperatif kaydının 22.1.1993 tarihinde başladığınıda gözeterek  çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.  Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular  gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, davalı Kurumun  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi