Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/433 Esas 2017/4164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/433
Karar No: 2017/4164
Karar Tarihi: 16.05.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/433 Esas 2017/4164 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/433 E.  ,  2017/4164 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti ve tahsis istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Dava dosyası incelendiğinde, bir önceki bozma ilamımızda, mahkemece 4388 gün Bağ-Kur priminin geçerli olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, kabul edilen dönem içerisindeki, 01.01.1985-30.01.1986, 06.10.1987-31.12.1987 ve 01.01.1988-31.08.1988 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı ile çakıştığı, davacının ihtilaflı dönemde kendi nam ve hesabına çalışmasının yöntemince araştırılması gerektiği, sonucun olumsuz olması durumunda isteğe bağlı sigortalılık hususlarının değerlendirilmesi, çakışan süreler yönünden, zorunlu 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığın varlığı halinde baskın çalışmanın araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi ve sonrasında tahsis şartlarının irdelenmesi gerektiği hususları belirtilmiş, bozma sonrası Mahkemece, “tanıkların açık anlatımı karşısında davacının dükkanının devamlı açık olduğu, kendi nam ve hesabına faaliyette bulunduğu, davacının 4/I-a sigortalı çalışmaları ile vergi dairesi ve oda kayıt tarihleri dikkate alındığında, davacının 4/I-a sigortalı çalışması ile Bağ-Kur sigortalısı olarak çalıştığı dönemlerin bir kısmının çakıştığı kesintisiz Bağ-Kur sigortalısı olmasına rağmen baskın çalışmasının 4/I-a kapsamında olduğu, anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır” denildikten sonra, hüküm kısmının 2 nolu bendinde “davalı Kuruma davacı tarafından ödenmiş ancak kurum tarafından kabul edilmeyen 4388 gün Bağ-Kur priminin geçerli olduğunun tespiti ile” şeklinde hüküm kurulduğu, yani çakışan sigortalılık döneminde, baskın çalışmanın 4/I-a kapsamında kaldığı belirtildiği halde hüküm kısmında bu dönemi de içine alacak şekilde Bağ-Kur primlerinin geçerli olduğuna karar verilerek, gerekçe ile hüküm kısmı arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 16.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.