22. Hukuk Dairesi 2016/118 E. , 2018/28022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı işveren tarafından haklı bir sebeple feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta mahkemece taraflar arasındaki iş sözleşmesinde davacının haftalık altı saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönündeki sözleşme hükmü gereğince fazla çalışma ücretinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, dosya kapsamında mevcut iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin asgari ücret olduğu dikkate alındığında, altı saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönündeki sözleşme hükmüne geçerlilik tanınması mümkün değildir. Bununla birlikte yargılama sırasında dinlenen davacı tanığının işverenle husumetli olduğu tespit edilmiştir. Fazla çalışmanın tespitinde salt husumetli tanık beyanına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamında davacının fazla çalışma iddiasını ispata yönelik başka bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bu itibarla, fazla çalışma ücretinin reddine dair gerekçe yerinde değil ise de, salt husumetli tanık beyanına itibar edilerek karar verilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, ret kararı sonucu itibariyle yerinde görülmüştür.
3-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağı uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta davacı son dört beş aya ait ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek ücret alacağının tahsilini talep etmiş, mahkemece davacının 2.240,00 TL ücret alacağı bulunduğu kabul edilmiştir. Hükme esas alınan 3. ek bilirkişi raporunda, davacının 02.06.2011 tarihinden 06.05.2013 tarihine kadar 2 yıla yakın davalı işyerinde çalıştığı, gelen banka kayıtlarının 2011 yılı 9. ayından itibaren olduğu ve yine bu süre içinde davacının hiçbir maaşının düzenli ve tam yatırılmadığı hep geriden ve eksik yatırılmış olduğu ve dosyada mevcut çalışma İş Kurumunun 29/05/2013 tarihli tutanağına göre de, kasım ve aralık 2012, şubat mart nisan mayıs 2013 ücretlerinin ödenmediğinin tespit edildiği ve davalının yatırdığını iddia ettiği aylarla ilgili olarak yatırılan paraların hangi ayın maaşına mahsuben yapıldığının belli olmadığı, bu nedenle mahsup edilemeyeceği, şayet mahkeme aksi kanaatte ise mahsup sonrası alacağın 2.240,00 TL olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre 2.240,00 TL ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki dosyada mevcut Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce düzenlenen 29/05/2013 tarihli tutanakta, 29/05/2013 tarihi itibariyle davacının kasım aralık 2012, şubat mart nisan mayıs 2013 ücretlerinin ödenmediği ifade edilmekte olup, tutanak işveren vekili tarafından da imzalanmıştır. Mahkemece, belirtilen miktarın davalı işveren yönünden borç ikrarı mahiyetinde olduğunun göz önüne alınmaması hatalıdır. Bu bakımdan davacının dava dilekçesindeki talebi göz önüne alınarak ve tutanağın düzenlendiği tarihten sonra tutanak içeriğindeki aylara ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılarak 29/05/2013 tarihli tutanakta belirlenen aylara ait ücret alacakları yönünden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi bozma sebebidir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.